Ak ellerin gülü (Güzelleme)

Selam saldım kömür gözlüm yanarmış

Bahar eyler kışım, güller içinde

Sefam olsun derdi aşka düşermiş

Güzel neyler selvi dallar içinde

 

Bana dost mu keklik gibi yürüyen

Ak elleri deste deste gülünen

Zülüf dersen tel tel eyler salınan

Maral neyler yaban iller içinde

 

Ben bir güzel sevsem baçı bellidir

Can-ı canan kılsam harı zorludur

Aşık diye gezsem sazım koşmadır

Melül neyler kurtlar kuşlar içinde

 

Kadir mevlam seni öğmüş yaratmış

Taşar aşkın seli bentler yıkarmış

Bahar deyu, kışın gerdan açarmış

Hulül neyler vücut nazlar içinde

 

Kamış gibi sûsen hattat eline

Kıvrım kıvrım yazsan aşık nazına

Gahi sala etsen benim canıma

Halil neyler seni kullar içinde

 

İbrişimdir baha boynum sarılır

Tellerinen cana zülüf sarılır

Aşık olan dertler ile ölçülür

Zelil neyler seni çullar içinde

 

Ay yüzünü döndür ben’ler yakılsın

Bir kusur mu beller eller sorulsun

Gül dalına zar mı harı konulsun

Sefil neyler yanmış güller içinde

 

Beni öldürmeye kastı var imiş

Öldürmek ne ki zülmü şer imiş

Bunca günah mah cemali zar imiş

Hatıl neyler dökmüş harman içinde

 

 

ahi kul ahmede nasibdir.  

 

 

7 Şubat 2012
Okunma
bosluk

Zikirden ilahi aşka

Zikrimiz alındı muhterem hocam

Gülümüz kokar oldu bir ihtiram

 

Bilmez idik evvelde Hakk’tan fehim

Zikrile didarın açarmiş rahim

 

Dileriz bir Allah demeyi zelil

Saf bir kalb ile de yanmayı melül

 

Baha kıldı Rahman biraz gayreti

Gayret kim ki halden  hale geçmeyi

 

Dertlenmeyeni aşık saymaz imiş

Hakk içun aşka yaran yazmaz imiş

 

Gönül gözü ışımadan aşk olmaz

Hakikat sözleri bilmemek olmaz

 

Aşk ile canın satanlar ararmış

Aramak ne kendi canan yazarmış

 

Ders verir sırrından perdeler açıp

Zorluk, cefa, sıkıntı ve horlatıp

 

Aşk bir bela, canı dara düşürür

Ağıt, aklı siler gömlek giydirir

 

La mekanın arş mıdır bu Mecnun’a

Leyla’ya dert midir nazlar mahına

 

Seherlerde kelam ile mahbub kıl

Cemaline seyran ile meftun kıl

 

Akıldan geçtim gömlekten giydim bil

Zatına düştüm gayrinden geçtim bil

 

Burda cefa yazarmış yoğa, cemal

Mahşerde kul deyu çağırır cemal

 

Kim ki aşık deyu yaratılırmış

Ahdeyler, kul nurdan bezetilirmiş

 

Hakk ile yaran nider halka devran

Kul olan canan yazar ümmet halktan

 

Cemal dilersen sıkı dur cefaya

Celal ile yanasın komaz sefaya

 

Yad etmeye yaşlar salar vefalım

Yüz bin bela kılsan düşmem feryadım

 

Ümid ile korkun mihrab eyledim

Şad olmaya delili yoğ peyledim

 

Aşık olmağ altın gümüş neylermiş 

Bir kamilde toprak olmak eylermiş

 

Aşk yolunun kullarına derman mı

Dermanı dertten sayar ölmen mi

 

Manası Hakk’tan kelamı kuldanmış

Ölenler bela dost imiş candanmış

 

Yusuf kardeşi Doğan mı saymışlar

Doğan kim “ahi kul” şahin bilmişler

 

Bu kadar yarenlik Hakk nazıdır bil

Hakk içun “ahi”nin ”kul” sözüdür bil

 

“Kul” olanlar tevhid ile uçarmış

Uçmağa Hakk burak ile yazarmış

 

Arşda yoğ imiş başka nebi ”Yusuf”

Züleyha’dan kaçmamış Doğan Yusuf

 

Sen bir züleyha bul da gel mah cemal

Kaçmayam ben gel gör ki ahı cemal

 

aşık ahi kul ahmede nasibdir

7 Şubat 2012
Okunma
bosluk

Gönül kuşu.. (Koşma)

Kara gözlerine sürmedir çeker

Güzellikte yarim idin bir vakit

Bag-ı irfanımı cehledir yazar

Algınlıkta cefam idin bir vakit

 

Sana yar olmağa söylenir baha

Altın gümüş müdür tartılır daha

Gönül kuşu bağlar sildirir cefa

Kafesimde kuşum idin bir vakit

 

Yarim yeldirene bakmazmış aman

Selam eylesende vermezmiş eman

Derde düşmeyene yazmazmış ferman

Kararıma kalem idin bir vakit

 

Ağu içtirirmiş seversen eğer

Aşka panzehirmiş akıldan geçer

Unut benliğini canından eyler

Can içinde canım idin bir vakit

 

Can-ı cananımı od mudur yakan

Od’un ateşini aşk mıdır yelen

Aşkın bahasını can mıdır çeken

Sadağımda canım idin bir vakit

 

Gülüm, gülşenimi boz viran eyler

Elin yazısında aç devran gezer

Al yeşil bağları kim yaran düşler

Dallarımda bülbül idin bir vakit

 

Yarim eylenir de bizde kalın mı

Canım arzular da kışa çalın mı

Bahar geledursun çiçek olun mu

Gülşenimde gülüm idin bir vakit

 

Dünya başıma dar oldu geliver

Hayli demdir canım soldu düşüver

Takat kalmayınca öldü yazıver

Kaderimde nazlım idin bir vakit

 

Kömür gözlerine baha biçemem

Cana hayalinen canan yazamam

Ben bir turna olsam yazgı bozamam

Çızgılarda selam  idin bir vakit

 

Cemalin karşımdan gitmez bir zaman

Derdimi düşümden çekmez el aman

Şu soyha dünyadan kaçmaz bir zaman

Hayalimde Hürrem  idin bir vakit

 

Baharı beklesem kışa çalarmış

Yazıdır gözlesem güze dönermiş

Ağudur içtiğim baha eylermiş

Öldürende zalim idin bir vakit

 

Sara sara sardım gülü solgunu

Olmaz olsun nettim ele düşkünü

İflah olmaz benim kara bahtımı

Dalalette kelam  idin bir vakit

 

Ben bir güzel sevdim yazda yazıda

Yele vermiş dane diye sapı da

Baha kılmış ekin olmam tırpana

Harmanımda yelim idin bir vakit

 

Böyle bir güzelin şanı yürüsün

Yedi düvele de namı duyulsun

Bu aciz “kul”a da derdi verilsin

Kademinde başım idin bir vakit

 

Ahi kul ahmedim söyler gezerim

Sema eyleyip de arşa çıkarım

Ben bu canı yuyup Hakka satarım

Ademinde canım idin bir vakit

 

Açıklama: bu şiir 5.1.2012 pazar günü Kırşehirden Ankaraya gelirken mermerler otobüsünde yazılmıştır. bağ-ı irfan bir bilgili kişinin erdem ve bilgi düzeyi demektir. cehle yazmak, bu bilgi ve erdemi haksız bir şekilde cehalet diye tanımlamak demktir.

baha denilen şey bazı özel şartlar olduğu gibi bazen gelini tartarlar ve kaç kilo gelmişse o kadar altın lira verirler. benliği unutmak gözü kara bir şekilde sevmek demektir.

sadak ok konulan sırtta takılı deri yuvarlak kab olup erkeğin okla hedefi vurması yari ile onun verdiği güçle mücadele etmesi kastedildi.

çızgılarda selam olmak turnalar çızgı çızgı uçarken sevenlerin birbirine selam göndermesi kastediliyor. dalalette kelam olmak sözü erkek yanlış yolda giderken eşinin islam üzere doğru söylemesi demektir. kademinde başım demek huzurunda başı yere koyarak feda etmek sunmak  demektir.

canı yuyup hakka sunmak iki mana iledir, birisi nefsi temizlemek, tezkiye etme halinde hakka yükseleceği, ikincisi ise temizlenmekle beraber kuranı kerimde “andolsun ki Allah müminlerin canını cennet karşılığı satın almıştır” sözüne istinadendir.

bu satın alma kişinin cihad ederek canını feda etmesi ile olur. yalnız canını düşünenler, yalnızca namaz kılıp cennet isteyenler, yalnızca zekat veririm gerisine karışmam diyenler bu kavramların dışındadır. bütün mesele kişinin kendini aşmasıyla olabilir ancak. böylelerine kolay gelsin…

 

ahi kul ahmede nasibdir.

5 Şubat 2012
Okunma
bosluk

Kara düşlü yarim.. (Koşma)

Kara kaşlarını çatan sevdiğim

Cemalini mahdan saymaya geldim

Dara düşürüp de zulüm gördüğüm

Sanatını şerden yazmaya geldim

 

Kara düşlerini yuyup yıkasam

Çare leblerini güle bezesem

Hele şeftalini deva eylesem

Bahasını senden ölçmeye geldim

 

Kara bahtımı da bayram eylesen

Sana kulluğumu canan düşlesen

Bir ataş ki yanar arştan beslesen

Çerağını Hakk’tan sormaya geldim

 

Kara yazılırmış candan verenler

Cana canan imiş candan geçenler

Canla canan harda bir mi olmuşlar

Çırasını hay’dan yakmaya geldim

 

Kara vezire bir sultan olsaydım

Sultan kim serçeyim  aslan keseydim

Yar köle ararmış kulun olsaydım

Hizmetini can’dan yapmaya geldim

 

Kara bağlarmış şu cansız yüreğim

Soyha dünyadan ha eksik kalayım

Ben bu güzelden de geçmez olayım

Belasını kuldan bilmeye geldim

 

Kara yazılırmış dertli aşıklar

Dara düşermiş sıdkı sadıklar

Kime yazar imiş ceylan bakışlar

Meramını nazdan çözmeğe geldim

 

Kara ahmed kara tenden olaymış

Kara yazmaz Rahman gülden sayarmış

Bu kara ile kaç güzel  yakarmış

Çeteneyle güller sunmaya geldim

 

 

ahi kul ahmede nasibdir

2 Şubat 2012
Okunma
bosluk

Elif

Ben bir elif olsam başa

Kim hu dokur önden sona

Bir güzelce sunar Hakk’a

Hediyemi bilmez imiş

 

Ben bir aşk-ı elif kulum

Hakkın zatı arar kelim

Gayri olmaz O’nsuz ölim

Gördüğümü bilmez imiş

 

Güle yazdım elif bilmez

Baha kılsam nazın çekmez

Eller ile dirlik düşmez

Dostluğumu bilmez imiş

 

Yollar elif diye uzar

Baştan uca eğri gider

Ben bir yolcu olsam eğer

Muradımı bilmez imiş

 

Elif tekdir teke gider

Cana vursam uçar gider

Ben bir aşık olsam eğer

Çaldığımı bilmez imiş

 

Elif diye söyler sözüm

Ba’dan yana inler sazım

Aşık olan ağlar gülüm

Gülşenimi bilmez imiş

 

Kimler elif elif diye

Elif için canlar vere

Damdan düşen kullar öle

Öldüğümü bilmez imiş

 

Kullar ağlar elif içun

Elif olan kullar uçun

Saki olsam Rahman içun

Çakırımı bilmez imiş

 

Birim birdir elif birden

İki ben’dir sayar elden

Çalsam kapın yine senden

Kulluğumu bilmez imiş

 

Hakk’tan gayri bilmez kulum

Gayri desem yansır eşim

Hakk’ın zatı uğraş gülüm

Bazarımı bilmez imiş

 

Elif ba’ya er mi durur

Ba’yı Hakk’ın sazı bilir

Elif ba’sız ne mi olur

Hazanımı bilmez imiş

 

Eliflerin bostanıdır

Aşıkların destanıdır

Nazargahi ilahidir

İrfanımı  bilmez imiş

 

Elif benim sırrım yazar

Tövbe etsem ben’i düşer

Teke düştüm ölsem yeter

Yokluğumu bilmez imiş

 

Hakka çaldım elif sazım

Baha oldum candan geçim

Ben bu söze sırlar biçim

Açtığımı bilmez imiş

 

Sahralarda elif gezer

Çöller aşıp fizan düzer

Kaftan öte anka uçar

Mekanımı bilmez imiş

 

Musa oldum Turda elif

Yaka durdu nurla elif

Kelim deyu yazmış elif

Türabımı bilmez imiş

 

Rahman deyu yazar elif

Günah deyu kızar elif

Ölçe dursam kullar elif

Kendileri bilmez imiş

 

Kul ahmedim kullar aşkın

Elif yaz ki dünya düşsün

Muhammed’e ümmet yazsın

Eğriliği bilmez imiş

 

ahi kul ahmede nasibdir.

2 Şubat 2012
Okunma
bosluk

Maralı gözler…(Koşma)

Ben bir güzel sevdim gözler maralı

Bağ-ı irfanımı cehle yazarmış

Ben bir cahil olsam alıp kaçalı

Can-ı emanımı şerre yazarmış

 

Gezer olsam nazlı yarle gülünen

Güller ağlar bağlı elde yaşınan

Benim gülüm saklı yerde düşünen

Can-ı ayanımı gize yazarmış

 

Ben bir güzel sevdim kendi halımca

Varım yoğum serdim neslim boyunca

Baka kaldım yarim elden olunca

Can-ı yaranımı hiçe yazarmış

 

Güzel beni def mi eden yanından

Baha kılman şart mı ölüm baçından

Bana yoktur ölmek levhi mahfuzdan

Can-ı divanımı od’a yazarmış

 

Bu sürmeleri Hakk çekmiş ezelden

Yar zülüfleri de salmış boyundan

Ak gerdanı da çözmüş lebinden

Can-ı serabımı güle yazarmış

 

Yarin koynunda da sabah mı olur

Kaçtır öldüğüm de yumah mı olur

Sevdim deyu kader bozmah mı olur

Can-ı cananımı köze yazarmış

 

Bu güzelle başım derde girerken

Ağıt yaktım seven dara düşerken

Bu kaçıncı namaz imam kılarken

Can-ı imanımı beze yazarmış

 

Gülleri ele mi verdim bağından

Elleri yare mi biçtim çarından

Böyle bahtı kara gülmez arından

Can-ı dermanımı göze yazarmış

 

Yarin sarayında yiğit olsaydım

Yiğit kim serçeyim aslan kesseydim

Arşın kapısında burak olsaydım

Can-ı hayalimi kula yazarmış

 

Ahi kul ahmed de neler söylenir

Başa gelmedik de işler eyletir

Saf bir kuldur ağu içer arşdadır

Can-ı gülşenimi Hakka yazarmış

 

AÇIKLAMA: maral, gözlerinin güzelliği ile bilinen bir ceylan türüdür. Bağ-ı irfan kişinin bilgi erdem ve ahlak toplamıdır. Cehle yazmak bilgiliyi cahil olarak haksızca nitelemek demektir. Alıp kaçırmak cahillik sayılmıştır. Bu takdirde can-ı eman demek canının güvenliği şer olarak tehlikeye girer deniyor.

Nazlı yarle gezmek güzel ise de güller elde kesilmiş ve bağlı olduğu için ağlıyorlar. Gülün saklı yerde olması  değerli hazinelerin genelde saklı yerde olduklarını ve oradan düş görerek bizi de aynı şekilde gize yani saklı yazdığını fakat canımızın açıkta olduğunu söylüyor.

Baha kılmak ölçü kılmak demektir. Ölüm baçı demek ölümün vergi verir gibi verilmesi demektir. Baç yol geçme vergisidir normalde ve Köroğlu dağdaki geçitte alırdı. levhi mahfuz, gizli levha olup Allah’ın kaderi yazdığı levhadır. Ölmenin olmaması demek canın durduğu yerin ateş-od  olmasındandır. Aşıklar ölmez de ondan. Sürmelerin ezelden çekilmesi demek alımlı yaratılışın ezelden insanların yaratılışından geldiğindendir.  Gerdanın lebden çözülmesi döşün ta memelere kadar açılması olup bunu serab olarak gördüğümüz ve gül olarak göğüsleri değerlendirdiğimiz anlaşılmalıdır.

Ölmek ve yumah malum. Sevmek bir kader diyor. Bunu bozmah doğru değil diyor. Böylece can canan ateşte –közde bir olmalılar demek istiyor.  Aşk anca bu halde kıvam ve fedakarlığa ulaşarak kemali bulabilir. Seven dara düşerken normalde ağıt yakılmaz. Fakat sevenin dara düşmesinden o kadar çok üzülüyoruz ki ona şimdiden sanki ölmüş gibi ağıt yakıyoruz. Çünkü aşk ve aşıklar çok kıymetli olup diğer insanlardan üstündürler.  Sonra o kadar çok ölüyor ki her ölüme bir namaz sayıyor ve imanımın canını bezde (Kabutta) hayat bulacağını yani imanımı kurtarabilecek şekilde yarin yazdığını söylüyor.

Çar diye kadınların başlarına örttüğü örtüye denir.  Canın dermanının göze yazılması yarin bana bakarak gülmesine bağlıyor.  Serçenin aslan kesilmesi erkeğin dişisinin yanında yiğit olup aslan kesileceğini bu yüzden de bir erkeğe karısının yanında ters bir söz söylemenin uygun olmadığını belirtmek istiyor dolaylı olarak. Arşın kapısında Burak olmak demek arşa kadar yükselmek için bir Burak gibi yükseltecek ihlas, aşk, ve amele ihtiyaç olduğunu ima ediyor. Ancak hemen sonra hayalin kulluğa yazılması son mertebe ve hayalin KULLUK  makamı olduğu bildiriliyor ve Burak terk ediliyor.

Kul ahmedin söylenmesi demek bu birçok şeyi aslında hayal ettiği fakat elde edemediği, söylenip durduğu belirtiliyor. Başa gelmedik işleri de başkalarına yaptırdığı belirtiliyor.  Saf bir kul olup ağu içerek arşa çıkmak demek: arşa kadar çıkabilmek için önce temiz kalp gerektiği, sonra ağu içmekten maksat dünyada dert ve sıkıntılara sabrederek şikayet etmeden onları yutmak gerektiği ve bunu isteyerek yapması gerektiği belirtilerek anca böyle olursa kendiliğinden arşda bulacağı söyleniyor.

Böyle olunca  veya olmadan bütün güllerimin olduğu gül bahçem olan gülşenimi Cenab-ı Hakka sunduğunu söyleyerek noktayı koyarak şiir bitiyor.

Bu gülleri Hakka sunma olayı  Peygamber efendimizde de var olup o da kendi yanındaki güllerle çok büyük yazılmış bir Arapça ALLAH yazısını örgü gibi güllerle ördüğünü çıplak ve gündüz gözü ile gördüm desem ne dersiniz… bunları lütfen Riya veya kibir saymayınız da imanımızı artırsın sen söyle dememiz daha iyi uygun olur.  bu anlattığımı açık gözle ilahi huzurda, 2000 yıları idi. sallallahü aleyhi vesellem…

Aynı anda daha sonra yaklaşık 10 türlü arapça yalınkat ALLAH ismi celalleri kademeli olarak bir hafta içinde gösterildi. bu isimlerin sadece 3 veya dört tanesinin yeryüzünde olduğunu gördüm. diğerleri yok. buradan ayrıca camilere yazı yazmam gerektiği mesajını da anladım. 

Bu gördüğüm isimleri zaman zaman ülke alan camiine yazmakla beraber bunun bize hattatlık yapmamız anlamında bir mesajda olduğunu anladım. ve bir hat hocası bulup ders aldım.  

  

 

ahi kul ahmede nasibdir

30 Ocak 2012
Okunma
bosluk

Ölmeden evvel öldürme beni (Güzelleme)

Kara kaşlarına kurban olduğum

Baharı kış diye giydirme beni

Leblerini açıp durma karşımda

Ölmeden evvel de öldürme beni

 

Kara kaşlarını keman eylersin

Öleyim diye mi sala verirsin

Hayır da var iken şer mi işlersin

Yakılmadan evvel tövbedir beni 

 

Kara yarimi kimler de kararmış

Ak elleri hayru şer de işlermiş

Yagaz  göğnüm bu zalime düşermiş

Babalın alayım bandırma beni

 

Kara kışımı da yaza belledim

Güzel, bahtını da ben mi taşladım

Mayil oldum ha koynunda öleydim

Namazım kılmadan gömdürme beni

 

Kara zülfünü de tel tel sevdiğim

Her biriynen bağla kölen olayım

Sabaha varmaz koynunda öleyim

Hakkını helal et, yakdırma beni

 

Kara biberim de türlü türlüdür

Acem ilinden gelmiş el üstüdür

Ben bu yari nideyim çok nazlıdır

Gerdeğe girmeden bıktırma beni

 

Kara düzenler kurarmış sevdiğim

Düzenin hayır mı şer mi bileyim

Beni kara görüp yerme, akçayım

Akımı kalbimden çözdürme beni

 

Kara bağlar, yari elden uçanlar

Anka olur Kaf’tan alır sadıklar

Saki Hakk’tır rıza içen aşıklar

Arş mıdır çıktığım bildirme beni

 

Kara köle miyim senin emrine

Baha kılsan canım onmaz düşüne

Selam eylen yazıdaki çobana

Sütündeki suya kandırma beni

 

Karayım karaysa mevlam yaratmış

Ela göze kara sürme cefaymış

Ben bu yarin aşığıysam kaçaymış

Bedeli canımlan ödetme beni

 

Kara ahmedim de kuluk edermiş

Bir “güzele” kul olan hay uçarmış

Gözü yaşlı bağrı yanık olaymış

Kullar yahşi iken dertetme beni

 

 

not: Güzelden kasıt Allah’tır.

 

ahi kul ahmede nasib

27 Ocak 2012
Okunma
bosluk

Kul ahmedin kara bahtı…(Koşma)

Kara gözlerine meftun olduğum

Kasdın bana mıdır kaç uğrun uğrun

Çare leblerini gülden saydığım

Kasdın bana mıdır aç uğrun uğrun

 

Kara kaşlarını yaylan çekerim

Oktur kirpiklerin on’dan sayarım

Ben bir cahil olsam alır kaçarım

Kasdın bana mıdır kaç uğrun uğrun

 

Kara donlarını çözmüş yıkamış

Mektep medresede talim eylemiş

Bir yiğitte on beş şaki ararmış

Kasdın bana mıdır seç uğrun uğrun

 

Kara yazdığını akla yumuşam

Dara düştüğünde canla yetmişem

Baha güldüğünde canan yazmışam

Kasdın bana mıdır geç uğrun uğrun

 

Kara sözlerini çare sayayım

Şöyle sövüver de döşler açayım

Bir “he” de ki kulluğumu bileyim

Kasdın bana mıdır heç uğrun uğrun

 

Kara saçlarını kara saymazam

Kara diyenleri kâra vermezem

Ben bu ömrü nara yazmazam

Kasdın bana mıdır hiç uğrun uğrun

 

Kara donlara da kabe demişler

Yarin donuna da kıble düşmüşler  

Uçkur hesabına dünya biçmişler

Kasdın bana mıdır düş uğrun uğrun

 

Kara demezem sana kararırsın

Kara daş mıdır öpsen sararırsın

Kara yazarsa dara dolanırsın

Kasdın bana mıdır yaz uğrun uğrun

 

Kara kaşlarını yay’a yazmışam

Ok’u ben olsam gere durmuşam

Edep bir kulluk imiş bilmişem

Kasdın bana mıdır hu uğrun uğrun

 

Kara yazgı yazmaz imiş Hakk Rahman

Kullar düzen kurar imiş dünyadan

Sen mi yaptın ben mi yazdım kaderden

Kasdın bana mıdır bil uğrun uğrun

 

Kara bahtı kul ahmedi söyletir

İnci inci gözyaşını döktürür

Benim yarim nazar ile öldürür

Kasdın bana mıdır bak uğrun uğrun

 

 Açıklama: leb-göğüs meme demektir. ok sadağında 10 ok bulunur, onun için on’dan sayarım denildi.

kara donların çözülüp yıkanmasıcehaletin çözülüp ilmin gelmesidir ve bu mektep medrese ile talim (ameli) yapılmıştır. bir yiğitte on beş şaki ararmış sözü onbeş şakiyi öldüren bir yiğit aramasıdır. bunun anlamı ilim ehli olsa bile cihadın terkedilmediğini ve bunu erkeklerin yapması gerektiğini anlatmak içindir.

Kara yazdığını akla yumak demek, kötülüğü iyilikle karşılamak demektir. sövmek muhabbeti artırır bir unsurdur.

Kulluk için normalde Allah kulum derse kişi kul olur. dolayısıyla he demek kulluk için önemlidir, aşık da maşuktan bir cevap ister ve karşılıklıdır. sadece şefkat karşılıksızdır.

Kara diyenlerin kâra verilmemesi kusuru söyleyenlerin kâr edemeyeceğini bildirmek içindir. nar ateş demektir. kara donların kabe olması demek siyah nur kastedilmiştir. dona kıble düşmek ve uçkur hesabına dünya biçmek yarin cinsi bedenini talep etmek demektir. kara demezem sana kararırsın demek, kötü bir tanımlamayı insana tekrar etmek halinde o kişi zamanla o söylenen role soyunmaya ve inanmaya başlar onun için kötü söylemek yanlıştır.

Kara daş tan kasıt kabedeki hacerül esved dir ki öpüldüğünde insan heyecanlanır, onun için sararırsın denildi. kaşları yaya oku ben olup germek demek kadın yay olarak erkeği bir yöne yönlendiriyor demektir kihemen edep ile kulluk gelmesi hz. peygamberin miraçta yaklaş hitabına bir yay aralığı kala durması (Necm suresi) bir edeptir ve kulluktur. hu zikri de bunun tamamlayıcı zikridir.

Rahman’ın kara yazmasında kulun kesbinin de rol oynadığı, yalnız kadermiş dememek gerektiği nedeniyledir.

Kara bahtı’dan maksat sevgilinin sürekli uğrun uğrun olmaz işler yapmasıdır.  Kul ahmed sürekli söylenir ve şikayet etmeden ağlar, yine yarim der ve onun bakışından nazından ölmek isteyecek kadar aşkına sadıktır..

 

ahi kul ahmed’e nasib

25 Ocak 2012
Okunma
bosluk

Gari öldürme beni…..(Koşma)

Kara gözlerine kurban olduğum

Sürme çekip gari öldürme beni

Sala eyleyip koşturma ardından

Tökezleyip burnum kırdırma beni

 

Güzelliğin kıymatın ben bilirim

Yanında mevsimi hep yaz sanırım

Üç gün aşka beş gün derde düşerim

Sabahleyin koynum soğutma  beni

 

Yar aşkına düşeli aklar indi

Ak gerdan için ne ocaklar söndü

Balım gülüm iken soyhaya döndü

Azabımı senden verdirme beni

 

Pınardan pınara gez uğrun uğrun

Bakracı dolmağa tutsaymış yadın

Zülfüne dolasa bahaymış aşkın

Kulluğumu Hakk’tan ayırma beni

 

Aç kollarını da dola boynuma

Geç kaldığımı dur sala eyleme

Bu yazdığımı al da sar koynuna

Cananımı candan ayırma beni

 

Ölürüm ayrılmam senden ceylanım

Ak gerdanı aç karşımda öleyim

Al koynuna da bir ömür vereyim

Aşığını sözden caydırma beni

 

Akşam olur zabah olur yar gelmez

Günah olur sevab olur yaz bitmez

Güzel olur çirkin olur bir olmaz

Güzelini nazdan bıktırma beni

 

Ahi kul ahmedin ahdı var sende

Güzelliği çaldı taşa var onda

Huya verdi güzel diye var elde

Ellerile yazdım öldürme beni

 

ahi kul ahmed’e nasib

24 Ocak 2012
Okunma
bosluk

Göğnümden neler çektim.. (Koşma)

Neler çektim şu göğnümün elinden

Benim varmadığım eller mi kaldı

Bahar gelir şu mevsimin düşünden

Benim esmediğim yeller mi kaldı

 

Kılıçözü gibi akıp kıvrılsam

Ayrık otu gibi sarıp örülsem

Bir gelinin leblerine yakılsam

Benim sarmadığım güzel mi kaldı

 

Al yanaktan allar giyer hâreli

Bir gönülden eğlen sunam kâreli

Gül benizden güller açar goncalı

Benim dermediğim güller mi kaldı

 

Cevru cefanı da çeker olaydım

Başa gelmedik hallere kalaydım

Kollarımda hayalini çalaydım

Benim ölçmediğim beller mi kaldı

 

Kırklar yediler söyleşir dilinen

Arşa çıkar mahbub olur yadınan

Kimselere nazar etmez arınan

Benim açmadığım sırlar mı kaldı

 

Ümmet deyu kullar arar hasından

Bir adıma baha biçer gülünden

Sıdkı kavi ise yazar canından

Benim yanmadığım kullar mı kaldı

 

Ahi kul ahmed kavgası cehlinen

Sohbet kılar türlü türlü sözünen

Postu yoktur başa durmaz sazınan

Benim susmadığım şerler mi kaldı

 

 

ahi kul ahmed’e nasib

24 Ocak 2012
Okunma
bosluk
kırşehir Son Yazılar FriendFeed

Dili Seç

cami alttan ısıtma
halı altı ısıtma
cami ısıtma
cami ısıtma