il’e gidelim (Koşma)

Gönül ne gezersin sarp yaylalarda

Geliver ovaya el’e gidelim

Bir güzel bir yiğide yetmezmiş

Sunaları bolca il’e gidelim

 

Yad illerde ne güzeller var imiş

Bir yiğide onbeş güzel dar imiş

Sordurun  kadıya bize kaç imiş

İmamları bolca il’e gidelim

 

Muhanetin köprüsünden geçilmez

Çirkinlerin testisinden içilmez

Güzellerin sadıkına doyulmaz

Avratları bolca il’e gidelim

 

Kalem kaşlar sürmeyle ne zalımdır

Güzel kızlar yiğit ile algındır

Benim yarim söğüt gibi salkımdır

Çemenleri bolca il’e gidelim

 

Gardaşım yoldaşım yanıma gelsin

Sabahım akşamım gönlümü alsın

Güzeller seçermiş boyumu görsün

Cerenleri bolca il’e gidelim

 

Güzel kızlar  bellerinden bağlanır

Zülüfleri beliğinden örülür

Benim yarim dillerinden öpülür

Sohbetleri bolca il’e gidelim

 

Mani dizdim ben yarime usuldan

Dara düşmüş sülalesi malından

Üçe aldım beşe sattım karından

Harmanları bolca il’e gidelim 

 

Güzelim güzelim bahtı güzelim 

Candan geçtim yetmez imiş maralım

Vermez imiş on gardaşın vuralım

Mavzerleri bolca il’e gidelim

 

Güzelle yatmak bir ömür törpüsü

Soğutur koynundan canım yarısı

Akşam sabah bir istanbul türküsü

Sadakati bolca il’e gidelim

 

Benim yarim sallandıkça boylanır

Yalan bilmez manilerle datlanır

Huyu güzel sevildikçe allanır

Nazlıları bolca il’e gidelim 

 

Ahi kul ahmed de güzel severmiş

Üç beş değil on güzeli kız öpmüş

Zaman gelmiş bir hatuna kul olmuş

Huzurları bolca il’e gidelim

 

 

 

hattat aşık ahi kul ahmede nasibdir

8 Eylül 2012
Okunma
bosluk

Ağulu aşk (Koşma)

Benden selam olsun kara gözlüme

Selvi boylu uzar gider dalolur

Yardan ayrı kalan kara düşüne

Döner gider mahmur gözü elalır

 

Bir selamın alsam bahar dalına

On gardaşın gelse nice zoruna

Yenem dedim yenemedim göğnüme

Düşer gider zülfün teli bağolur

 

Allar geymiş harelere bürünmüş

Sarraf bilir altun akçe donanmış

Nazlı nazlı kaç yiğidi yıkarmış

Döşer gider yaram üzre derdolur

 

Dağlar çiçek açmış çiğdem zikreder

Yollar uzun yarden öçtüm pekuzar

Kurban olam senden esen rüzigar

Sarar gider yarden bana şalolur

 

Bir selamına kırk avrat boşasam

Kırkını da sana köle eylesem

Gönül kasrı padişahın kulolsam

Serer gider altun akçe zeb’lolur

 

Seher yeli yare yakın esersin

Gülden  âri çav da gel yar kokarsın

Bahar dalı nazlı olur üşürsün

Açar gider çiçek yare başolur

 

Bazârımı kurdum adım bezirgan

Gönüllere erdim yoğum hazırdan

Varsa da yoksa da satam yareden

Satar gider varı yoğu aşkolur

 

Aşığam aşık aşka yar benolim

Aldırdım aklımı yare delolim

Yar ile sohbetim şeker balolim

İçer gider aşkın tadı nazolur

 

Aşk bu, bir iner bir çıkarmış arşa

Yar bu, bir şerbet bir ağuymuş ferşe

Bu bir hal imiş her seherle döşe

Yakar gider ehli hali cezbolur

 

Ahi kul ahmedim ağu aşımdır

Yar diye sardığım can-u kaşımdır

Kul ola dediğim haddi ben’imdir

Geçer gider ben’li eller zülolur

 

hare: kırmızı çizgili üzere alınan giyim

bezirgan: uzak yollarda ticaret yapan tüccar

arş: Allahın yücelerdeki arşı

ferş: yeryüzündeki simetriği

cezbolmak: ilahi aşkın cezbesine kapılmak

ağu : zehir

zülolmak : zelil olmak, ayağa düşmek, perişan olmak

 Yollar uzun yarden öçtüm pekuzar : giderken aşkla gittiği için adeta içmiş. yarden ölçmek dönerken ölçmek olup zor olduğu zaman yönünden ağırlaştığı için uzuyor. uzun yol uzun saatte gidilir. uzun saat uzun yol demektir fiziki olarak aynı olsa bile. Einstain’in izafiyet teorisi de bu anlayışa dayanır. yol, hız, zaman arasında ters bir ilişki vardır. hızın azalması (isteksiz dönüş) yolu ve zamanı uzatır. hız artınca yol ve zaman kısalır. iki aynı yaştaki insanı birini dünyada bıraksak, diğerini uzay aracıyla daima süratle göndersek (hızlı hareket-isteklilik) dünyadakinin torunu olur, fakat uzaya giden daha evlenmemiş erken bir yaştadır. Allah ise zaman boyutundan müstağni =uzak= bağımsız olduğu için kemal sıfatlarla mücehhezdir ve değişmez. insanı değiştiren şey ise zamandır. bu kanuna tabi olanın hüsrana uğramaması için hareket etmesi gerekir. bu hareket ise = iman, salih amel, sabrı ve hakkı tavsiyedir ki yürüyen banta benzer. arabanın size emredilen civatasını sıkmazsanız bir daha ona dönemezsiniz ki “bunun adı hüsrandır” kurtuluş ise ASR suresindeki bu ifadelerdir. iman ve onun ispatı olan imana uygun gayret olan salih ameldir.

 kul ola haddi ben’im: benliğin terbiye ile edebe ulaşmasıdır. en üst makamda ben olmaz.

ben’li ellerin zül olmas: günahı işleten ben’ dir. ben terbiye olmazsa günahkarlık artar ve ahiret zülolur= rezillik rüsvaylık olur= ateş de olabilir Allah muhafaza.

 

 

 

ahi kul ahmede nasibdir.

21 Şubat 2012
Okunma
bosluk

Bağı bostan bozdurur ölüm var…

Şu dünyada ey canlar

Ağdıracak ölüm var

Bağı bostan bozdurur

Solduracak ölüm var

 

Özen bezen yapadur

Sonra şöyle kıradur

Emanetin veredur

Ödetecek ölüm var

 

Malım mülküm hesabım

Oğul uşak avradım

Yar olmadı dostlarım

Terkedecek ölüm var

 

Beni derde düşürür

Yolum belim şaşırır

Uzak yere düşürür

Varılacak ölüm var

 

Altun gümüş geçmeğe

Dostlar toprak atmağa

Sorgu sual olmağa

Yanılacak ölüm var

 

Kara yere varıla

Avratların dul kala

Eller koca olmağa

Yazılacak ölüm var

 

Ana oğul koparmış

Seven eşler nico’lmuş

Minarede ötermiş

Şakıyacak ölüm var

 

Nerde şahlar tahtıdır

Şehzadeler bahtıdır

Kullarının hanıdır

Ziyan eden ölüm var

 

Ölüm yoktur ölene

Ölmedendir ölmeğe

Burda ölen yanmağa

Yakılacak ölüm var

 

Kara kucak yaşayan

Helal haram korkmayan

Aşkı uçkur belleyen

Yanılacak ölüm var

 

Dünya bağı çok olan

Sert düşermiş oluktan

Malik mülkü unutan

Yanılacak ölüm var

 

Rahman dedi kullarım

Gezin tozun eğlenin

Lakin biraz düşünün

Varılacak ölüm var

 

Ölüm benim içindir

Ölsem Rahim dostumdur

Mahmut nuru yolumdur

Sarılacak ölüm var

 

Eller bana gülerler

Deli deyip süzerler

Ümmet benim yolumdur

Yaşanacak ölüm var

 

Kısmet olsun kaputtan

Biçtim koydum boyumdan

Nerde nasıl kaderden

Bitirecek ölüm var

 

Bülbül dilsiz olurmuş

Gülün kokmaz solarmış

Gül Muhammed beklermiş

Koşulacak ölüm var

 

Muhammed’in ümmeti

Uya dursun sünneti

Baha olsun cenneti

Sevinecek ölüm var

 

Sünnet deyu gayretli

Ümmet için şefkatli

Yaza dursun rahmetli

Olunacak ölüm var

 

Can derdine düşermiş

Canandan bir habermiş

Canı canana verseymiş

Gülünecek ölüm var

 

Ahi ahmed kaçamaz

Halden dahi bilemez

Kervan geldi göçemez

Şaşırtacak ölüm var

 

Ahi ahmed gariptir

Sünnet deyü ölüptür

Ümmet cana yetüptür

Canlanacak ölüm var

 

 

 ahi kul ahmed’e nasib

 

4 Ocak 2012
Okunma
bosluk

Notice: Undefined variable: pagingMiddleString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 212

Notice: Undefined variable: pagingString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 77

Notice: Undefined variable: pagingString in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/plugins/wp-page-numbers/wp-page-numbers.php on line 156
kırşehir Son Yazılar FriendFeed

Son Yorumlar


Notice: Undefined variable: pre_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 20

Notice: Undefined variable: post_HTML in /home/ahisicom/domains/ahikirsehir.com/public_html/wp-content/themes/seohocasiv2/sidebar.php on line 26
cami alttan ısıtma
halı altı ısıtma
cami ısıtma
cami ısıtma