Riyaset eyle, talip aşık olasın
Teberrük eyle güzel sözüm tutasın
Kan revan eyle, yaşlı gözler uykusuz
Teberrük demi kamil sözü bilesin
Bu ne iştir ki taliplerde yok ihlas
Teberrük ola kamil kim Hızır-İlyas
Bir mürşide er durup deme gavs-gıyas
Teberrük şundan beri ol, ümmet kıyas
“Talibim” deyu ortaya çıkarlar hem
“Teberrük” der de namahreme bakar hem
Gönüllerde saflık a’raz olmuş kirden
Teberrük bilmez, kişi malı yemekten
“Hizmetim kavi” deyip “talip” yazdırır
Teberük ne, haramı helal yazdırır
Gözlerinde yaş yoğken ümmet saydırır
Teberrük etmez, halk içinde sövdürür
Zahidlik kime kaldı, ağlar yaşı yok
Teberrük kılmaz gönlü gamsız cevr-u yok
Her hilesi bir çıkara vara dursun
Teberrük kılmaz, Hüda’ya çıkadursun
Gönül nur olmayınca “talibim” deme
Teberrük talibedir ki inci neme
Ol taliplerin Hakk’a açılır sırrı
Teberrük sırradır ki aşktan olur nuru
Sufiye benzer de kıyametten korkmaz
Teberrük etmez de helal haram üzmez
Riyadır tesbihi cümleyi kandıra
Teberrük için gözyaşı dökmez Hakk’a
Hak rızası, aşk derdini bilseydiniz
Mahşerde rezil olup aşk neyleseniz
Aşka düşen Hakk cemalin görür imiş
Sarhoş olup “Hu” zikri vuslatın imiş
Hakk’tan dilerim Hakk yoluna geleni
Şeytan yarandır şer yoluna varanı
Şer yolundan çaldım Hakk yoluna saldım
Mustafa’ya müştak oldum biat sundum
Süslü evlerde ahir zaman ümmeti
Nefs ve heva bozar anın huy örfünü
Şan ve şöhretle dik tutarmış boynunu
Ten ve nefs bilmezmiş edep kıl kârını
Dünya fani bilmeyenler bu ümmetin
İbret almaz neyi olur gidenlerin
Gözle görüp iliştirmez erenlerin
Nazara girip sakınmaz haramların
Doğru yolu kim terkeder şeytan yardır
Pîrim diye etek tutmak lanet şerdir
Sabah akşam lanet çarhı ile görüşe
Şeytan dost edinir kulunu işrete
İman ile İslam’a gül çiçek ahmed
Ölmem diye mevlaya bir kader rahmet
Ömür aktı gitti ey gafil zamandan
Kaç bahar yaşadın sen gül-ü çemenden
Vakt erişe emanet uçmağa dura
Can verende lanetli şeytan pir ola
İmana talep kılar rüşvetle şeytan
Gönül halini sormaya varmaz candan
Tövbe yoktur gayri Mevla kabul etsin
Allah demek yetmez Rahman elin tutsun
İsyan ile cürme yol almakta başsın
Bu düğümü bir pire varmakla çözsün
Ey ahi ahmed kaç pirden el aldın sen
Kaçını zayi ettin şeytana gülşen
Perdeler hicap güller eyvanda koksun
Rahman’ın derdi kullar arşında gülsün
“Kul ahmed” sözünü cehle açmaz imiş
Cahilin pulu “ahi”ye geçmez imiş
ahi kul ahmed’e nasib
sevgili okurlar.. aşağıdaki şiirin dördüncü satırları gerçekten uygun bir kıta bitişi bulunamadığı için boş bırakılmıştır.
bu boşlukları sizin doldurmanızı isteyelim, sizin günyüzüne çıkmayan şairliğinizi hayata yansıtıp paylaşalım dedik. olmadı diye düşünmeyin.
asıl olmayan şey sizin “yapamam, ya da beğenmezler” dediğiniz şeydir unutmayın. cesur olan iş yapar ve kusuru da olur. korkak olan kusursuz kalır
lakin bi işe yaramaz ve iş yapmamış olur. bekliyoruz son satırları inşaallah. …
(başlık)………………………
Acı biber dilimden
Yuvarlandı önümden
Sevdiğimi gözünden
………………………..
Gelin başı saçaklı
İnce beli kuşaklı
Sevdiğim yar bacaklı
…………………………
Portakal dilim dilim
Kaynanam ister ölim
Oğluna gonca gülüm
…………………………
Kaynanam çene yapar
İşe uzaktan bakar
Baş köşede kör sakar
……………………………
Tavuk aldım durmaya
Kümeslere girmeye
Kaynanama söyleye
…………………………..
Bostan çapalayalım
Dallarını kıralım
Eller kırıla gelin
…………………………..
Gelin eli çiçekli
Yeni uçtan kolçaklı
Görsen şişe bacaklı
……………………………
Bağım bahçem çiçekli
Hizmet etsem köçekli
Evden kovarmış beni
…………………………..
Gelin dırdır etmezmiş
Usul adap bilmezmiş
Kaynana da olsaymış
…………………………..
Sokak sokak gezinir
Oğlum arar dövünür
Güzel yok mu tavlanır
……………………………
Pazar gördüm lahana
Varı verdim anama
Kızdı cadı kaynana
…………………………
Güzel görün çarşıda
Çirkin gelin kapıda
Para yetmez boyana
…………………………
Hopla zıpla kaynana
Dırdır edip söylene
Oğlun beni sevdi ya
………………………….
Ciğer gelir çarşıdan
Ocak başı hatırdan
Gelin inmez kucaktan
…………………………
Mani dizdim marazdan
Güzel sevdim kirazdan
Çöpte öten horozdan
………………………………
Kırmızıdır karpuzum
Kaynanama arsızım
Oğlu durmaz sevdiğim
…………………………..
*
ahi kul ahmed’e nasib