Ecel oku erdi cana..

Ecel oku erdi cana

Canan yayı gergin dostlar

Gafil oldum kaldım yaya

Canan yayı girgin dostlar

 

Unut Hakk’ı oldur sultan

Eğri doğru vardan yoktan

Emanetti aldı candan

Canan hayyı solgun dostlar

 

 

Can boğaza kement ata

Elif iken ba’ya koşa

Yokuş geldi gevher döke

Canan deyu yoklar dostlar

 

Nazlı nazlı yürür idin

Kamu alem sürür idin

Kara defter yazar idin

Canan yazdı kara dostlar

 

Adın kazırlar defterden

Canın çekerler teninden

Kara düzenler ölümden

Canan der ki canın dostlar

 

Kabir sıka dört bir yandan

Amel getir bana senden

Yoksa yiye çıyan kurttan

Canan sordu kavi dostlar

 

Mü’min kullar hoşluk ile

Cevap vere güller ile

Huri gılman hizmet ede

Canan nuru bize dostlar

 

Münafıklar şaşkın ola

Rabbim kim ki diye haşa

Kulak topuz yiye anda

Canan vurdu çifte dostlar

 

Kafir ise zoka yermiş

Sorgu sual bilmez imiş

İmdat için iman etmiş

Canan bunu neyler dostlar

 

Bağ-ı bahçen viran olur

Beden dahi çeker durur

Cümle dostlar koşar gelir

Canan bolca toprak dostlar

 

Evlat uşak suyun döker

Üç beş adım döner gider

Varsa aşkın gelir söyler

Canan aşkı candan dostlar

 

Gülüm dalında mı kaldı

Elim ah uzandı düştü

Dünya sandım benim oldu

Canan n’ola kaydı dostlar

 

 

Gaflet ile geçti ömür

Namaz niyaz kaldı “devir”

Canım nitsin sorgu ağır

Canan diye imdat dostlar

 

Halik yarattı doğum ölüm

Alnıma çaktı hem mührüm

Hiç bilmedim ne var yarın

Canan dahi heyhat dostlar

 

Ahi ahmed kuldur paşa

Zabah ağşam aşka düşe

Ağlar ise ümmet uça

Canan sırrı ”kul”dur dostlar

 

 

ahi kul ahmede nasib

22 Aralık 2011
Okunma
bosluk

Her niyete bir gül ister…

Bu gönlüm kırk türkü ister
Kırkına da mani düzer
Güzel görse benden geçer
Her güzele bir bar ister

*

Serden geçen yardan geçmez
İkrar kavi sıdkı dönmez
Ahmed sözün kimse bilmez
Her gazele bir yar ister

*

Çarık olsam ayak narin
Tarak olsam zülfün telin
Kemer olsam ince belin
Her arzuya bir hur’ister

*

Yolcu olsam yollar bitmez
Aşık olsam ateş yanmaz
Derviş gülün çerağ olmaz
Her dervişe bir kul ister

*

Hata eder kul bilmezmiş
Günah yanar kul yanmazmış
Niyet kılar kul yapmazmış
Her niyete bir gül ister

*

Kara donlar giydirildi
Şeytanlar dirlik düzdü
Cümle kulu fesat kırdı
Her günaha bir af ister

*

Sürme gözler günah çeki
Aşka düşür öldür ne ki
Burda yansam ahir belki
Her ölüme bir naz ister

*

Kınalı zülfüne bağla
Taşlaşmış yüreğim dağla
Aşkına düşenim dağla
Her aşığa bir har ister

*

ahi kul ahmede nasib

23 Kasım 2011
Okunma
bosluk

Ataşta demlenen can ister benden

Baharım boz bahçem gülşenim ağlar
Saçlarım ak düşe beyazlı yıllar
Nazenin ten çeke büzüldü gözler
Seklemi elleşe el ister benden

*

Sevgilim bir ahu söyleşir diller
Geceyim ben ona yaslanır başlar
Kumrular hu çeker sabahı okşar
Dağlarla sırada zikr ister benden

*

Söylerim bir deyu toplaşır kuşlar
Derlerim gül deyu yanaşır kullar
Yanalım gel harda beraber canlar
Ataşta demlenen can ister benden

*

Yolları bir saydım varmadı yare
Cümleyi bir saydım yazmadı yare
Kıbleyi bir saydım uymadı yare
Cehennem söndüren göz ister benden

*

Huriler fır dönsün yarime uymaz
Yüzbini bir yansın gönlüme girmez
Bahadır bir ümmet cennete girmez
Ataştan çalacak kul ister benden

*

Sevgimi bir ataş kılayım sana
Yakayım bin günah aşkımla baha
Halimiz gül eyle ümmeti baha
Kulları derecek gül ister benden

*

Ağlarım gül ataş bahayım sana
Bağlarım gül yetiş bahayım yada
Dağlarım gül yetiş bahayım dosta
Bağlanıp derecek gül ister benden

*

Kimlerin al bendi kavidir bela
Sunduğu el sözü iğreti bela
Yarmadır el boyu yakışır bela
Belası “bela”dır kul ister benden

*

Ahiyim bir ahmed olamam hala
Kulluğum bir izhar edemem hala
Mahlası “bir” yazmaz nideyim yare
Yazdığın yasağa er ister benden

*
ahi kul ahmed

3 Kasım 2011
Okunma
bosluk

Urfalı dostumdan ne çektiğim

Telimiz yeni vardı zaar
Namazın hakkı kaç kıl yazar
Hak ile eyler misin pazar
Şu mir dostumdan ne çektiğim
**
Keramete kanar huş olur
Eşek osura mayhoş olur
Dostlar birbirine kül olur
Şu mim dostumdan ne çektiğim
**
Yüz yirmi beşe pabuç ala
Has yemek için sual ede
Ahmet fakirim aha diye
Şu dem dostumdan ne çektiğimi
**
Sabrı yoktur hep sorar durur
Bunu din içine kondurur
Ağlar üç beş huri yazdırır
Bu dem bodrumdan ne çektiğim
**
(Bodrum Yalıkavaktan Urfalı ahbabıma yazdığım taşlama. Temmuz 2011)

ahi kul ahmed

7 Ekim 2011
Okunma
bosluk
  • Page 2 of 2
  • <
  • 1
  • 2
kırşehir Son Yazılar FriendFeed

Dili Seç

cami alttan ısıtma
halı altı ısıtma
cami ısıtma
cami ısıtma