ahilik,ahi,ahi evran,islam,aşıkpaşa,kırşehir,ahmedi gülşehri,selçuklu,osmanlı,insan,güzel ahlak

GENÇLERLE SINAV YARENLİĞİ


Popüler Aramalar

Uzun soluklu bir yarışın savaşcıları, bir meslek edinmek için ilim yapmaya yola çıkmış ilim askerleri, sabırla inatla kitapların sırlarını çözmeye çalışan fikir gazileri, sınav hedefine kilitlenmiş kararlı pilotlar, kendi fikrini söylemek yerine başkasının seçeneklerinde en doğruyu bulmanın cambazları (sizin suçunuz değil), onlara kendi maaşından, yiyeceğinden keserek dersane parası ödemeğe mecbur bırakılan, zengin olmadığı halde zengin davranmak zorunda bırakılan, geceleyin kalkıp oğluna kızına başarılı olması için dua eden, fedakar anne babalar, hepinizin gazası mübarek olsun!

Devleti yönetenlerin sizi getirdiği nokta 1 692 000 öğrenciyi üniversite kapısına getirerek yığmak ve birbirine kırdırmak. Meslek yerine “kültürsüz asla yaşanmaz” diyen ideoloji aptalları. Ve bunu hala kıramayan yöneticiler. Bu sonuç sizlere günah olarak yeter de artar bile.

Bildiğiniz üzere zeka çeşitleri 8 türlüdür. Matematiksel zeka, sanatsal zeka v.s. Sınavın ikiye çıkması ve puanına güvenenin istediği tercihi yapabilmesi kısmen bir iyilik getirdi denilebilir. Siz stres ikiye çıktı diye düşünmeyin lütfen. Yeni üniversitelerin açılması ve kontenjanların artırılması da bir iyileştirme sayılmalıdır. Fakat her zeka türüne göre ayrı bir soru hazırlanması ne kadar adaletli olurdu! Neden olmasın? Torpil olmasın diye merkezi sınav yapıp adaletli olmaya çalışırken, bu sefer zeka farklılıklarına göre davranılmadığı için başka bir adaletsizlik olmuyor mu? 

Sevgili öğrenci kardeşlerim, gittiğiniz dersanelerdeki rehberlikçi öğretmenlerin söyledikleri düşünce ve davranış öğütlerine uyun. Onlar inancı pek katmadıkları için laik öğüt daima eksik kalır. İlave olarak ben de size acizane şunları söyleyebilirim.

İMAN VE TEVEKKÜL SINAVI KOLAYLAŞTIRIR

Kuşkusuz sizler de inançlı insanlarsınız. İnançlı bir ülkede hep birlikte imanla yaşıyoruz. Ancak inancımızı sadece ihtiyacımızın arttığı bir anda mı hatırlıyoruz acaba? Ama olsun, bu bile gene bir şey sayılmalıdır. Sınavdan önce sabahleyin kalktığınızda bir abdest alıp iki rekat bir kaza namazı kılmanız ve “Ya Rabbi sınavda zihnimi aç, anlamamı kolaylaştır ve beni muvaffak eyle, sınavımı da hayırlara vesile kıl” demeniz ne kadar önemlidir.

İtikad noktasında ise şöyle düşünmelisiniz. “Benim sınavda kaç soru yapacağımı, kaç puan alacağımı, hangi mesleğe gireceğimi, kaç para kazanacağımı, kiminle evleneceğimi Cenab-ı Allah biliyor”diyebilmelisiniz. Onun ilminden şüpheniz mi var? O halde sizin yapacağınız önceden bilinen bir şeyin gerçekleştirilmesi için emredilen çalışma (Fiili dua diyoruz) ve sınava girip gayret etmeyi en iyi şekilde yapmaktan ibarettir. Yani ALLAH’a sağlam iman ve güven duymak. SONUÇLARI ona bırakmak. İşte TEVEKKÜL dediğimiz hadise ana hatlarıyla budur. Buna inanan kişi hiç telaş etmez. Sadece emredileni yapar. Bu iman ve idrak ise sizin sınavda daha rahat olmanızı ve idrakinizin açıklığı ile sorulara daha rahat nüfuz etmenizi sağlar. Keşke beş vakit namazınızı kılabilseniz. Çünkü güven vesilesiz olmaz ve vesile ibadettir az da olsa. Ne kadar güzel olurdu. Ders çalışmak zorundayım, “zamanım yok” diye sakın bahane bulmayın. Savaşta namaz kılan sahabeyi hatırlayın. Her bahane kuyruklu bir yalandır.

İlmin kaynağı ilahidir ve Allah’tandır. “Verilmiştir” diye bilmek gerekir. Böyle bilirseniz tevazuya gider ve meslekte halka hizmet edersiniz. Eğer “ben okudum elde ettim” derseniz kibirlenirsiniz ve acısını halktan çıkararak “onlar da bedelini ödesinler” der ve merhamet etmezsiniz. Bir hadiste “bir şeyde merhamet olursa ne güzeldir. Merhamet çıkarılıp alınırsa ne kadar çirkinleşir” buyruldu. Bu yüzden meslek hayatına geçtiğinizde muhakkak merhametli olmaya gayret ediniz. İşte bu “insan olmak” demektir. Yani mesleğinizi küçümsemek yerine onunla insan olmanın yollarını arayın. İşte ahiret de artık yanı başınızdadır.

Sınavda heyecan yapmayınız. Bildiğiniz bir duayı okuyabilirsiniz ve güzel olur. Allah’ın yardımını isteyiniz. Sınavdan çıkınca “şu kadar yapabildim” diyebilirsiniz. Ancak “yaptım” diyerek kibirlilik göstermeyiniz. Sonuçlar konusunda iyi bir sonuç bekleniyorsa “güzel bir sonuç bekliyorum inşallah” diyerek Allah’ı unutmayınız. “Ben dersanede zaten birinci geliyorum” diyen bir çocuk sınavı panikleyip terketmişti…

“GAYRET”İN ÜZERİNE “İNŞALLAH” DEMEK SINAV KAZANDIRIR. KAYMAKTIR.

Değerli anne babalar. Sizler de çocuklarınızı artık büyümüş kabul edin ve onları ders çalışması konusunda rahat bırakın. Onları “ben koparıp alırım, sınavı kazanırım” gibi rızık ve nasibi inkar eden konuşmalardan sakındırıcı güzel öğütler verebilirsiniz. Yalnız dua yeterli olmaz. İdrakin de Allah’a teslimiyetle bezenmesi gerekir. Onlara “inşallah yapabilirim, inşallah şu kadar soru çözebilirim, inşallah iyi bir sonuç bekliyorum, aldığım  puan inşallah hayırlara vesile olur, inşallah hayırlı bir okula girebilirim, inşallah hayırlı bir meslekte insanlara hizmet edebilirim” gibi sözlere ve ulvi amaçlara onları alıştırınız. Bu düşünce çocuğu başardığında kibirden, başarısızlığa uğradığında da psikolojik çöküntüye uğramaktan, isyandan korur ve teskin eder. Öğrencilerin yarısına sınav kaybettiriliyorsa kaybedenler geri zekalı mı? Elbette değil. Sistemin bu çocukları getirdiği nokta bu.. Bu yüzden kaybedenlerin pek öyle üzülmemeleri gerekiyor. Siyasilerin günah hanesi çok dolu.

Çocuğunuz başarısız olduğunda ne dedikodu yapıp çocuğa yüklenerek aşağılayın ne de “canın sağolsun sen varsın ya” deyin. Gel bakalım neden bu sonuç doğdu diye oturup usturupluca konuşabilmelisiniz. Çünkü hatalarını anlaması ve ders çıkarması bir daha ki sefere onları yapmaması gerekir. Elbette bir sınavı kaybetmek dünyanın sonu da değil. Çocuğa erdeminden dolayı taltif edin. Ödül, ahlakla başarmaya, ve kaybedene de ahlakla çalıştığı halde kısmet olmadığı için ders alıp sabrına verilmelidir. Ahlak olunca ödülsüz insan olmaz.. Ahlaksız başarı kibre gidip zulme başlar, ahlaksız kaybeden de isyan ve küfre gider.. Bu yüzden ilim ahlaksız olmaz. Ahlak ilmin FAYDASIDIR. Faydasız ilimden ALLAH’a peygamber sığınmamış mıydı?

GENÇLERLE YARENLİK

Bir hikaye Aisopos’tan: Katırın biri arpa yemekten şişmanlamış. Başlamış “Ben at dayıma benziyorum, her şeyim ona  çekmiş…” diye hava atmaya ama bir gün  katırı koşturmuşlar. Koşu bitince suratını asmış ve eşek babası aklına gelmiş….

Aynı yazar “atın haline imrenen eşek” masalında diyor ki: “At bol bol yiyip geziyor, ben ise çalışıp aç kalıyorum!”diyen eşek, atın haline imreniyormuş… bir gün savaş çıkmış ve çiftlik sahibiyle at savaşta ölmüş. Eşek olanlara tanık olunca haline şükredip bir daha ağzını açmadan hep çalışmış.

Evet. Masalların dediği gibi aslımızı, yeteneklerimizi, kim olduğumuzu unutursak bir gün bize hatırlatırlar, o zaman var olan kıymetimiz de gider.

“Tilki bir gün boyuna posuna hayran olduğu aslanın yanına o uyurken uzanıp kendini onunla ölçmeye çalışıyormuş ki, aslan birden uyanmış ve tilkiyi yemiş….” aslında böyle bir hikaye yok ben uydurdum. Eğer bunu uydurmasaydım kaz gibi yumurtlamaya çalışan tavuğun acıklı hikayesini anlatacaktım. Ne bileyim utandım işte…

Bir nasihat: Dikkat edin, farklı düşünmek, çok çalışmak, ahlaklı olmak, başkalarına değil kendi işine odaklanmak, ısrarcı olmak, çok danışmak, sonunda başarıyı getirir.

En büyük tehlikelerden biri, kendinizi hafife almaktır. Söylemek istediğimiz, kendinizi yüceltmeniz, bulunmaz hint kumaşı gibi görmeniz değildir. Kişilik ve davranış olarak oldukça mütevazi fakat iş ve uğraş konusunda yüksek bir uygulamayı hedeflemelisiniz. Siz canlı bir hazinesiniz. Fiziksel yetenekler, soyut zekanız, ruhsal yeteneklerinizin bir tanesini kaybettiğinizi bir düşünün ve varken de değerini anlayarak gücünüz yettiğince “elhamdülillah” deyiniz. Ve onları da hakkın rızasının dışında kullanmayınız. Şükür budur.

Yusuf Has Hacip “bilgisizlik tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır” diyor. Mutlu olmak istiyorsan bilgisizlik hastalığını tedavi ettir.

Ahi Fütüvvetnamelerinde bilgisizlik “hiç bir şeydir” diye yazar. Yani insan bilgisiz hiç oluyor. Ne kadar ilginç değil mi? Bağdat’ta insanlar evlerindeki kitap ciltlerinin sayısı ile öğünürlermiş. Japonya’da bir kişiye 24 kitap düşerken bizde 6 kişiye bir kitap düşüyor. İşte aptal toplum diye buna derler…

Nasrettin hoca “yüzüğümü kaybettim” diye feryat etmiş. Tüm köylü seferber olmuş. Köyün her tarafı taranmış, ama yüzük yok. Nihayet yüzüğü aramaktan yorgun düşmüşler. Ahaliden biri sormuş: “hocam yüzüğünü dışarıda kayıp ettiğinden emin misin?” hoca şöyle demiş: “yüzüğümü evde düşürdüm ama içerisi karanlık olduğundan dışarıda aramak daha kolay”

Yani kusuru: derslerin ağırlığında, öğretmende, eğitim sisteminde, evde, ya da kaderde, Allah’da, şansızlıkta, fakirlikte, geri zekalılıkta aramayın. Kendinizde arayın. İşinize gelmeyen konuları bilinçaltına atmayın, yani halının altına. Suçu başkasında aramayın, edebiyat yapmayın. Ve kendinizi sorgulayın. Tamam mı? Sorgulayan gayrete sarılır. Sorgulamayan tembelliğe ve aptallığa devam eder. Aptallık da karın doyurmaz…

Bir gün meşe ağaçları Zeus’a “bizim kadar balta yiyen ağaç yok” demişler. Zeus da onlara :”başınıza belayı siz getiriyorsunuz. Keresteniz çok iyi ve bu yüzden bütün baltaların sapı sizden yapılıyor” demiş. Yani, inançlarımız, duygularımızın ve arzularımızın kurbanı oluyor. Maddi istekler ahlak ile techiz edilmeyince baltayı yine aynı insanlar yiyor sonuçta. Çünkü ahlak, sistemi kontrol eder. Kontrol olmayınca sınırsızlık sekste, tüketimde, kadında, makamda, siyasette azgın bir boğaya dönüşür. Ahlak ona “OHA” der. Oha denmeyince öküz buğday tarlasına dalar mecburen.

Sevgili öğrenciler hepinize sınavda önce tevekkül sonra başarılar diliyorum. Sınava Allah ile girin. Lakin çıkınca işim bitti diye onu atmayın. Allah muvaffak eylesin ve sonucunu hayırlı kılsın İNŞALLAH.

İlim (gayretiniz) ve ahlakı (iman ve inşallah ve tevekkül ve şükür ve sabır) birlikte size sunan imanlı mühendis abiniz AHİ Sezgin Atik sakin bir sınavı Allah’tan diliyor.   ahikirsehir.com

GENÇLERLE SINAV YARENLİĞİ ile Benzer Yazılar:

3 Kasım 2011 Saat : 10:25

“GENÇLERLE SINAV YARENLİĞİ” için 4 Yorum

  1. Ali Yiğit GÜNEL diyor ki:

    Çok güzel hikayeler , hikaye deyip geçmemek lazım gerçekten öğüt verici . Teşekkürler

  2. kul ahmet atik diyor ki:

    SINAVI BIRAK, KALBİNİ ALLAHA VER

    Sevgili Süleyman Kayacı Beyefendi,

    bizi yoran sen değil, senin kalbinin ikna olmaz isyanı. olsun. bir şeyleri senin için karaladık genede. dinde ispat onun ruhuna aykırıdır. sadece karineler sunabiliriz. leblebi mi yoksa davul mu göreceğiz

    imam hatipler diğer okullara göre başarılıdırlar. Danıştayın ve eski YÖK’ün katsayı getirmesinin nedeni budur. Bir ara siyasalın %39 unun işgal etmişlerdi.

    Amerikada bir okulda sabahleyin okula gelen öğrencilere birer lokum verirler. sonra derler ki, eğer 15 dakika daha sabredip beklersen 3 lokum daha vereceğiz derler. bazı çocuklar beklemez bazıları ise 3 lokum daha almak için beklerler. bu çocukları ayrı ayrı 20 yıl boyunca takip ettiklerinde görülür ki, sabredip tahammül gösterenler, sabretmeyenlere göre % 20 daha zeki olmuşlardır.

    Filistinde son yıllarda lise bitirme sınavlarında öne çıkan ilk on kişi bir yılda puan eşitliğinden 28 kişinin hepsi hafız. (Filistinli ahmet kardeş söyledi)

    Babam imam hatipin ilk üç yılını okuyup 4. yılını okumadan gitti Cacabey ortaokulunu sadece eylül sınavlarına girerek birinci olmuş. O tarihde de namaz kılıyormuş.

    İSLAM sabrı ve suküneti durduk yere değil, ALLAHIN KADERİNE güvendirerek sağlar. yani bir mekanizma var.. sabırlı ol, sakin ol demekle insan sakin olmaz..

    her şeye gücü yeten bir yaratıcının varlığına inanmak beyindeki mutlulukla ilgili alanı aktif hale getirir ve serotonin ve endorfin gibi mutlulukla ilgili kimyasallar salgılanırken stres hormonu salgısı azalır. Bu faaliyet inanç konusunda beyinde genetik bir tanımlama olup protein ürettiğini yani duygunun biyolojik temeli olduğunu gösterir.

    Einstain rol model olarak Allah’ı seçmiş “Eğer ben Allah’ın yerinde olsaydım bu evreni nasıl yaratırdım” diye sorarak izafiyet teorisini bulmuştur.

    İlkel beyin gördüğü ile hareket eder. Daha gelişmişi taklit eder. En gelişmişi görülmeyeni görür. Yani tanrıyı bulur. Gaybi iman budur. Varsayıma dayalı öğrenme sedece insanda vardır ve genetikdir. Biyolojiye göre gaybi iman en gelişmiş beyni ifade eder.

    Duygusdal zeka çalışmalarının temelinde dinin emrettiği başkasını düşünebilme, duygulu olabilme, empati, organize olabilme, sezgiyi de katma, gibi değerler var. Bunu yapan kararlı, sebatlı, niyetli kendini aşan bir mümin sayılıyor. Bunu uzun vadeli düşünmek kısa vadeden kaçınmak gerekiyor. Böylece sezgileri gelişiyor. Bu ilham işte.

    Bir yerde “sessiz yürüyün” adam bağırıyor. “Ayağınızdan ses çıkarmayın” çıkarıyor. Fakat geçerken kafanızı eğin “eğiyor” yani karşı çıkmanın bir faydası olmadığını anlıyor. Eğer bir gün çok çalıştığın halde beceremezsen benim ne dediğimi anlarsın.

    Her çalışanın başarılı olacağı şarta bağlı bir DETERMİNİZMDİR. Buna daha çalışmadan kesin başarılı olursun demek de fatalizm dir. Bunların hepsi ŞİRKTİR.

    EDEP şu işi yapacağım demez. İNŞALLAH der. Heyırlıysa der. Sebeplere sarılmıştır ancak allah dilerse, fırsat verirse. Her zengin mutlaka çalışmıştır. Ama her zengin zengin olamamıştır.

    Tabipler odası din- ilim ilişkisine ilişkin açıklamalara dava açarak laik bir mücadele sürdürüyor. Bu yüzden insan fıtratı ve doğası üzerinde bazı şeyler söyleyebiliyoruz.

    Babam , abimin üniversite sınavında dua ve Kuran okumuş. Üç soru abime verildi diyor. İnanmak serbest..

    Uzun lafın kısası sana ne kadar da delil getirsek sen inanmazsın. İslamda gaybe iman olduğu için bilimsel deney islamın öngördüğü bir şey değildir. Sen korkarım Allah’ı da bilimsel deneyle ispat et diyeceksin. Bir önceki “ilim aşka düştü” yazımızı bir oku. Önce Allah sana iman nasip etsin değerli kardeşim.

    İSLAMDA “ben yalnız başıma çalışır sınavı kazanırım, sonucu alırım, param var binayı dikerim, v.s” derse bu KÜFÜRDÜR. ALLAHI UNUTMAKTIR.

    ALLAHSIZ İLİM KÜFRE GİDER.

  3. ahi kul ahmed diyor ki:

    Sevgili Süleyman Kayacı Beyefendi,

    bu yazının mihengi sizin de anladığınız gibi Önce Çalışma sonra Tevekkül etme, bunu yaparken sağlam bir ALLAHA iman ile birlikte yaşama, rızkın ve nasib’in ALLAH’tan verileceğine olan bilinçli bir iman ile mücehhez olmayı gerektirir.

    böyle düşünmek sınav psikolojisi üzerinde kişiyi rahatlatıcı en önemli unsurdur.
    öğrenciye sakin ol demekle öğrenci sakin olmaz. malzeme insansa onun özelliğine göre hareket etmek gerekir. insanı ALLAH yarattığına göre ona inanmak da insanı rahatlatır şüphesiz. ruhu madde tatmin etmez ALLAHI hatırlamak tatmin eder.
    belirsizlik insanı tedirgin eder. öğrenci belirsizlikten dolayı heyecenlanır. halbuki NASİB’E, RIZKA; TEVEKKÜLE KAZA’YA İMAN İLE SONUCU ALLAH’IN VERECEĞİNİ VE BUNU HALİHAZIRDA YAZDIĞINI BİLMEK insanı engin bir sukünet ve tevazu ile çalışmaya ve itimada getirir. bu insanın kendi kendine vucüdünün doğal iletişimidir.
    buna ilave olarak Cenabı ALLAH da kulunun kendisini hatırlamasından hoşnut olur ve sınavda dimağını açar, anlaması kolaylaşır ve çözüm yolları bir bir önüne serilir. böylelikle diğer ortama göre 5 veya on soru daha fazla yapar ki bunun adı ilahi ikramdır.
    imam hatiplerin diğer okullara göre başarılı olmalarını nasıl açıklayacaksınız?

    Amerikada bir okulda sabahleyin okula gelen öğrencilere birer lokum verirler. sonra derler ki, eğer 15 dakika daha sabredip beklersen 3 lokum daha vereceğiz derler. bazı çocuklar beklemez bazıları ise 3 lokum daha almak için beklerler. bu çocukları ayrı ayrı 20 yıl boyunca takip ettiklerinde görülür ki, sabredip tahammül gösterenler, sabretmeyenlere göre % 20 daha zeki olmuşlardır.
    İSLAM sabrı ve suküneti durduk yere değil, ALLAHIN KADERİNE güvendirerek sağlar. yani bir mekanizma var.. sabırlı ol, sakin ol demekle insan sakin olmaz..

    Yalnız bütün bu anlatılanların sıkı demeyim ama “yeterli” bir gayret ve çabanın üstüne olduğunu unutmayınız. En önemli emir ÇALIŞMADIR. TEVEKKÜL ONUN ÜSTÜNDEKİ KAYMAĞIDIR: Çalışma olmazsa tevekkül teekküle (Ekmek yiyiciliğine )döner..

    İSLAMDA ALLAHA iman demek onun kudretini de kabul etmek demektir. kişi eğer “ben yalnız başıma çalışır sınavı kazanırım, sonucu alırım, param var binayı dikerim, v.s derse bu KÜFÜRDÜR. ALLAHI UNUTMAKTIR.

    fakat allah böyleyken de affeder ve kişiye istediğini (Çalışmasının karşılığını, apartmanı dikmesini v.s. verir.

    koyduğu kanunun adı SÜNNETULLAH’dır. Fiziki kanunlar buna göre çalışır.

    Çalışmaya güvenmek küfür ve kibri artırır. başarınca “ben kazandım” der fiatım da şudur der ve her gelen hastadan 300 kağıt alır sonra 15 gün sonra gel der bir 300 kağıt daha.. işte sonuç zulme gider..

    halbuki çalıştım ama ALLAH kazandırıp NASİP etti elhamdülillah dese, o ilmi “allahtan verilmiştir” diye bilecek ona teşekkür edecek sonra dönecek halka o bilgiyi paylaşacak dağıtacak ve insanlara merhamet etmeye başlayacak. her şeyi para olarak görmediği için parası olmayanın ücretini almayacağı gibi üzerine otel parası ve yiyecek parasıda verir artık..
    işte kendini aşma budur ve bu imanın hayatın her anına nüfuz etmesiyle sağlanır..

    Amerikadaki hürriyet heykelini I. abdülmecit yaptırmıştır önce İskanderuna konulmak üzerte fakat ömrü yetmez heykel yarım kalır, yönünü sırtı doğuya önünü batıya tasarlamıştı. ölünce heykeltraş onu tamamlayıp amerikalılara sattı. onlar da newyorka yönü doguya sırtı batıya olarak diktiler. tersine yani. anlamışsınızdır.

    medeniyetler daima yer değiştirir. allah bununla insanları dener (KURAN AYETİ) bu yüzden müslümanlık toplumları geri bırakmaz. kuran rehberdir. toplumlar önce kuranı bırakır, sonra ahlaken çöker sonra da yıkılırlar.

    kuran da her millete bir ömür biçildiği belirtilir. yani yıkılma ve geri kalmada ilahi ve sosyolojik etkenler var. insanlar bunu anlamıyor sonra dine saldırıyor. halbuki kendine kabahat bulması gerekir.

    ALLAHSIZ İLİM KÜFRE GİDER: İLİM ALLAHI İŞARET ETMELİDİR: MÜSLÜMAN BİR ÖĞRENCİ DE ALLAH İLA BERABER SINAVA GİRMELİDİR: VESSELAM. SELAMÜN ALEYKÜM. sevgilerimle…

  4. Tyson F. Gautreaux diyor ki:

    I just want to say I’m beginner to blogs and truly savored your blog site. Almost certainly I’m going to bookmark your website . You actually have fantastic well written articles. Bless you for sharing with us your web site.

GENÇLERLE SINAV YARENLİĞİ Yazısı için Leave a Reply to kul ahmet atik

kırşehir Son Yazılar FriendFeed

Dili Seç

cami alttan ısıtma
halı altı ısıtma
cami ısıtma
cami ısıtma