Sana Nettim neyledim ( Koşma )

Gel hele gel hele güzel civanım

Sana nettim neyledim el içinde

Gel hele gel hele güzel maralım

Sana nettim neyledim el içinde

 

Ben yanarım şu güzelin hat’rına

Sarılmaz kollarım şol beline

Aldım sattım bezirgan dokusuna

Kime nettim neyledim kul içinde

 

Kararım kavidir dönmem yolumdan

Senindir bu gönül yudum sabunlan

Gel gir turabın olayım aşkından

Sene nettim neyledim hal içinde

 

Bunca yaş yaşadım eller içinde

Çarığım deliktir neyler’özümde

Bir acı kahvedir titrer sesimde

Gene nettim neyledim gül içinde

 

Söyle ben de bileyim kend’özümü

Derde saldım şu firaka nazımı

Çeker oldum bu hasretlik sazımı

Yare nettim neyledim dâr içinde

 

Be hey canan canım sundum almadın

Can bedende durmaz kıldım bilmedin

Kim bilmeye feta kıldım sormadın

Yene nettim neyledim  zar  içinde

 

Sevenler de el olurmuş duymadım

Gözden dizden kuvvet gitmiş bilmedim

Kaça yazmış Rahman levhde görmedim

Güle nettim neyledim dal içinde

 

Baha kıldım canım canan istemez

Ele düştü gülüm bağın sorulmaz

Kime açtı gülüm çağın bilinmez

Hele nettim neyledim yar içinde

 

Gönül bu bir iner bir çıkar imiş

Düştükçe düşer yare nihan imiş

Dermanım sendedir kim ayan imiş

Sene nettim neyledim ah içinde

 

Usul adap kalktı sohbet karından

Cana kıydı canan meşkin telinden

Kimse bilmez öle durdum yolundan

Sene nettim neyledim gel içinde

 

Ben söylerim sen duymazsın belalım

İnsaf yoktur iman kime celalin

Cana düştü yarem sende meramım

Eşke nettim neyledim can içinde

 

Aşık ahmed derde düşer cananın

Canan bilmez cihan üzre düşenin

Ağla gözüm ağla sen de yaranın

Kele nettim neyledim çöl içinde

 

aşık ahi kul ahmed nasibidir

17 Mart 2014
Okunma
bosluk

Evvel Bahar Ermeyince Şiirimiz ve Türküsü (Semaî) (sesli video)

 

Evvel bahar ermeyince

Kırmızı gül açmaz imiş

Kırmızı gül açmayınca

Gonca diye kokmaz imiş

 

Bahar baçı güller imiş

Gül bahayı aşk eylemiş

Aşkın sazı bülbül ötmüş

Bülbül gülsüz yatmaz imiş

 

Kır çiçekli ala dağlar

Lale sümbül çiğdem eğler

Yazıdaki oğlak söyler

Cana bülbül ayvaz imiş

 

Bülbül güle aşık imiş

Aşık ne ki ölür imiş

Ölmeden evvel ölseymiş

İnsan oğlu ölmez imiş

 

Gül bahardan azad imiş

Evvel nazar gonca imiş

Gonca Hakk’ın fehmi imiş

Fehme eren yanmaz imiş

 

Er baharda bağım gülşen

Gül dedimse kastım aşktan

Bülbül kimmiş benim canan

Canın sunan ölmez imiş

  

 

aşık ahi kul ahmed’e nasibtir

 

 

 

4 Aralık 2013
Okunma
bosluk

Çulsuz aşk (Varsağı)

Behey yeşil gözlü güzel

Gülün bilmez demedim mi

Yiğit yıkar şu gözlerin

Ömür bilmez demedim mi

 

Bak şu nazlı güzel daşa

Selam eyler gelmez başa

Hakk’ın emrettiği kaşa

Şerri bilmez demedim mi

 

Ben bir deli olsam başa

Gömlek giyem önden sona

Aşkın olduğu şu yere

Çıkamazsın demedim mi

 

Şu güzelin kaşı gözü

Duramıyom ince sızı

Yar biçermiş ele bizi

Sınamazsın demedim mi

 

Usul edep erkan ola

Yola inmek ayan sa’ya

Cana düşen şu “bela”ya

Düşemezsin demedim mi

 

Ele düştü gönül kuşu

Çıka geldi kader yazı

Aşka çaldım dünü günü

Yanamazsın demedim mi

 

Bre güzel neler etti

Nice ocak söndü gitti

Kaşı gözü naza çekti

Karamazsın demedim mi

 

Yiğit olan doğru çalar

Namertler var eğri bakar

Dertlilere “Bari” düşer

Bilemezsin demedim mi

 

Yörü bre yaren ağa

Güzel kızlar saran dağa

Nice düşer yanık daha

Onbeş yetmez demedim mi

 

Bağı bostan zebil olur

Cümle alem melül olur

Güle düşmek yakîn olur

Dost haylamaz demedim mi

 

Güzel göze sürme çeke

Çeker perçem sırrım söke

Vakit gele tamam diye

Ağıt yetmez demedim mi

 

Ahmet arşın ile ölçün

Yele verdin koca ömrün

Karar oldu yaman düşün

El söylemez demedim mi

 

Hay ağalar zorlu beyler

Yol eylemiş dağa kızlar

Su yaylası genç ağırlar

Seni bilmez demedim mi

 

Hûma kuşu yüksek uçar

Yiğit olan alçak düşer

Felek bize türlü donlar

Biçer biçmez demedim mi

 

Kerpiç döktüm ömür ölçer

Varır gider selam eyler

Şu âleme girer çıkar

Kapı ağmaz demedim mi

 

Yörü bre kaşı keman

Senden âlâ yar eylemen

Dünya ipe ecel yaman

Çeker çekmez demedim mi

 

Bir gönüldür yandı canım

Kurban olsun sende canım

Felek  kollar pundun senin

Büker bükmez demedim mi

 

Ölmeden bir dem sürmedim

Kara toprak ben ölmedim

Ne aman bildin ne güman

Zulüm bitmez  demedim mi

 

Felek derler kendi bilir

Aman vermez zaman bilir

Ne söylesek kulak sağır

Kader bilmez demmedim mi

 

Böyle m’olur böyle m’olur

Yardan ayrı düşen n’olur

İner deryaya dökülür

Katre  bilmez demedim mi

 

Ey turnalar selam edin

Yar yoluna güller saçın

Ah eyledim güllü benim

Aşkın gülmez demmedim mi

 

Kırk beste yapmış bülbül

Kırkına da  yakarmış gül

Eğri dalda doğru  melül

Aşkın sapmaz bilmedin mi

 

Güllü benim gül senindir

Güllü bekler gül elimdir

Çala dursam kırk donumdur

Aşkın baçsız bilmedin mi

 

Seve durdum feta candan

Güle rakib oldum halden

Canım sevdim canan canlan

Aşkın duymaz görmedin mi

 

Seve durmuş feta yoktan

Canan sevmiş cana kuldan

Meydan sandı benli yoldan

Aşkın bensiz bilmedin mi

 

Karar düştü ahmed paşa

Bülbül cana rakip ola

Kim yanarsa önden sona

Aşkın çulsuz bilmedin mi

 

Ahi ahmed güle yazdı

Gül baharda gonca açtı

Bir bülbüle canan oldu

Aşkın sensiz bilmedin mi

 

Yetti gari gülün kastı

Çala durur bülbül mesti

Gülşenimde poyraz esti

Aşkın elsiz dermedim mi

 

Yolum dertli aşım dertli

Kolum bekler güle katlı

Muhammed’li yola saptı

Aşkın sekmez demedim mi

 

Ahi ahmed onbeş yazar

Yazı diye güzel sarar

Bakar bakar Hakk’a düşer

Aşkın yetmez sevmedin mi

 

 

aşık ahi kul ahmede bu yazıları yazmak nasib olmuştur

17 Nisan 2013
Okunma
bosluk

Allı güzel (Koşma)

Ben de bıktım şu dünyanın halından

Bağlar bozuk hazan olmuş gidiyor

Derde düştüm şu yaylanın belinden

Dağlar yüksek Ferhat olan gidiyor

 

Ağla ağla gözüm yaşı selolur

Selden gelen değirmene su olur

İflah etmez bu dert beni çürütür

Yollar ırak şaki sarmış gidiyor

 

Kime ne ettim ben geydin alları

Irak ettin gözlediğim yolları

Zahmetlerle yetirdiğim gülleri

Eller yoldu bizar olup gidiyor

 

Sara sara sardım gönlü çirkini

Yaylalarda geçmez akçe hat’rını

Yaban ilde verem etti canımı

Ahdi bozuk aş’ret yılmış gidiyor

 

Yaylalarda gelin kızlar söyleşir

Ele gitmez kavim gardaş paylaır

Elde deyu bana ırak eyleşir

Aşret bozuk iller yavan gidiyor

 

Dağların karı, bağların gülü var

Onbeşinde memelerin balı var

Atadan ayrılmanın da yolu var

Usul bozuk gönül kırgın gidiyor

 

Sabah olur ağşam olur yar gülmez

Oğlan uşak sokaklarda ev bilmez

Heriflik de ele düşmüş pul etmez

Dara düşen candan geçmiş gidiyor

 

Bir yar sevsem eskisine zor gelir

Eski alsam cana katmaz hor gelir

Benim gönlüm kime yansa gül olur

Güle düşen bülbül olmuş gidiyor

 

Canı cana kulu arşa yol etsem

Derde düşen ben’li haller köz etsem

Kime varsam baha vermez aşk desem

Yavan düşen paye almış gidiyor

 

Kara gözler sürme ilen ne zalım

Yakar durur yerli yaban belalım

Aman vermez memelerin emeyim

Allı yanak yarelenmiş gidiyor

 

Kul ahmed de yanar imiş güzele

Kaç güzel sevmiş bu gönül bazara

Benden geçtim canan diye satıra

Boyun vermiş candan olup gidiyor

 

 

aşık hattat ahi kul ahmede nasibdir

24 Eylül 2012
Okunma
bosluk

Yine güzelden güzelden (Koşma)

Kaşları kara da tenleri algın

Sapıver bize bir yol yavaş yavaş

Bağları belle de yaprağı şıvgın

Kırıver bize bir dal yavaş yavaş

.

Maralı gözlere vurgun yüreğim

Seherde yollara düşer meleğim

Sabahtan ağşama varmaz öleyim

Hallarım bilinsin dert  yavaş yavaş

.

Güzeli yaratmış ay ışığında

Çirkini unutmuş karanlığında

Ezelden muratmış bir olduğunda

Canı cananına kat yavaş yavaş

.

Kaçtır güzel öpmez bahar gözlerim

Yarim deyu nazlar çeker ellerin

Üç gün sevse beşgün satar dostların

Bakıver dengine hay yavaş yavaş

.

Sır eyleme aşkın nedir belalım

Al fistanlar giyen nazar celalin

Gül atarmış dostlar daşlar melalin

Yaralar gönlüne sar yavaş yavaş

.

Gül üstüne güller bağlar olurmuş

Ben gülüme yansam eller alırmış

Yan demeye yanmak kader nazıymış

Saralar bağrıma har yavaş yavaş

.

Gezeli görmedim senden alımlı

Güzeli bellerim nazlı yumuşlu

Nazına kurbanım ceylan bakışlı

Geliver koynuma gir yavaş yavaş

.

Güzelim güzelim allar giyermiş

Al yanaklı kızlar canlar yakarmış

Bir yiğidin koynu ölüm istermiş

Katıver canına can yavaş yavaş

.

Al yazmalı yarim nazlar çarlanır

Bir gönüle giren ölmez yeşerir

Kim kendinden geçer O’nda birleşir

Yazıver yazgına Hakk yavaş yavaş

.

Benim yarim nazlıdır gülü solmaz

Gönül tahtı allıdır eller sokmaz

Allar içinde bir güzel nidilmez

Bağlıdır bağlara gül yavaş yavaş

.

Ahi kul ahmed eğlenir gülünen

Canı cana katarmış da közünen

Al kanlara boyanmış da yarinen

Söndürür ömürü gel yavaş yavaş

 

.

 

ahi kul ahmede nasibdir

12 Şubat 2012
Okunma
bosluk

Ecel oku erdi cana..

Ecel oku erdi cana

Canan yayı gergin dostlar

Gafil oldum kaldım yaya

Canan yayı girgin dostlar

 

Unut Hakk’ı oldur sultan

Eğri doğru vardan yoktan

Emanetti aldı candan

Canan hayyı solgun dostlar

 

 

Can boğaza kement ata

Elif iken ba’ya koşa

Yokuş geldi gevher döke

Canan deyu yoklar dostlar

 

Nazlı nazlı yürür idin

Kamu alem sürür idin

Kara defter yazar idin

Canan yazdı kara dostlar

 

Adın kazırlar defterden

Canın çekerler teninden

Kara düzenler ölümden

Canan der ki canın dostlar

 

Kabir sıka dört bir yandan

Amel getir bana senden

Yoksa yiye çıyan kurttan

Canan sordu kavi dostlar

 

Mü’min kullar hoşluk ile

Cevap vere güller ile

Huri gılman hizmet ede

Canan nuru bize dostlar

 

Münafıklar şaşkın ola

Rabbim kim ki diye haşa

Kulak topuz yiye anda

Canan vurdu çifte dostlar

 

Kafir ise zoka yermiş

Sorgu sual bilmez imiş

İmdat için iman etmiş

Canan bunu neyler dostlar

 

Bağ-ı bahçen viran olur

Beden dahi çeker durur

Cümle dostlar koşar gelir

Canan bolca toprak dostlar

 

Evlat uşak suyun döker

Üç beş adım döner gider

Varsa aşkın gelir söyler

Canan aşkı candan dostlar

 

Gülüm dalında mı kaldı

Elim ah uzandı düştü

Dünya sandım benim oldu

Canan n’ola kaydı dostlar

 

 

Gaflet ile geçti ömür

Namaz niyaz kaldı “devir”

Canım nitsin sorgu ağır

Canan diye imdat dostlar

 

Halik yarattı doğum ölüm

Alnıma çaktı hem mührüm

Hiç bilmedim ne var yarın

Canan dahi heyhat dostlar

 

Ahi ahmed kuldur paşa

Zabah ağşam aşka düşe

Ağlar ise ümmet uça

Canan sırrı ”kul”dur dostlar

 

 

ahi kul ahmede nasib

22 Aralık 2011
Okunma
bosluk

Can pazarı canan evvel…

Ağlar isem yane yane

Şol gözümü silen kimdir

Bağlar isem kuşak hare

Şol belimi saran kimdir

 *

Ağu içsem dost elinden

Ağıt yaksa yüreğinden

Çeke dursam şol dilinden

Bu derdimi salan kimdir

 *

Güller ağlar nazı içun

Nazlı eyler başım içun

Başım feda Rahim içun

Bu fetayı yapan kimdir

 *

Sağlar yadı çekmez hali

Beyler karı onmaz düşü

Fakir neyler Karun varı

Bu metaı veren kimdir

 *

Çağlar isem coşa coşa

Katrem düşe derya naza

Bağı bostan güle yaza

Bu gülşeni açan kimdir

 *

Eyler isem gülşen yası

Bağı irfan cehlin sazı

Umut olmaz ilmin yüzü

Bu sebebi soran kimdir

 *

Saflar düşer doğru yolda

Ağlar durur gözü yarda

Güle dursun nazlı şurda

Bu niyazı eden kimdir

 *

Benim dosttan dosta koşan

Dost başına “bela” kılan

Ümmet içun sala veren

Bu nidayı salan kimdir

 *

Yaran ile yaran ile

Kul bahasın taat ile

Gül yeşerir toprak ile

Bu safayı süren kimdir

 *

Selam saldım sarı güle

Gül bahası yare çile

Ben yanarım dünü güne

Bu cefayı eden kimdir

 *

Bahar desem yaza çalar

Yaza ersem kışa döner

Mehil vermez ömür biter

Bu zamanı içen kimdir

 *

Ben söylerim Hakk’ı evvel

Aşka düşem vakti evvel

Can pazarı canan evvel

Bu canımı yakan kimdir

 *

Aşkı yakin cevr-u cefa

Yana dursun can-ı vefa

Kim yanmazmış nefsi heva

Bu hevesi eden kimdir

 *

Sen söyle aşk ile daim

Bir eyler şevk ile kaim

Gül pahasın dertle hoşum

Bu bedeli koyan kimdir

 *

Ahi kulsun ahmed ağa

Baş gelmeğe kimse sana

İki gözü çağlar Hakk’a

Bu selleri akan kimdir

*

*

ahi kul ahmede nasib

21 Aralık 2011
Okunma
bosluk

Yeller dahi bilmez beni (Bütün TEVHİD -ve Kerbela- şehitlerine ithaf edilmiştir)

Ben dost ile dost olmuşam
Eller bir dost bilmez beni
Cahiller horlar nideyim
Yaban dahi bilmez beni

*

Ben dost ile dost kalayım
Cananla aşka düşeyim
Can yite harda olayım
Ölüm dahi bilmez beni

*

Ben dost ile dost demişem
Dost için şerre gülmüşem
Güller içinde elmisem
Gülüm dahi bilmez beni

*

Ben dost ile dost gezmişem
Her bir dosta yol vermişem
Çıblak düşmüş kul varmışam
Kulum dahi bilmez beni

*

Ben dost ile dost ararım
Dost başına kul sayarım
Bir ömüre er düşerim
Adım dahi bilmez beni

*

Ben dost ile ney çalarım
Gün geçmez ki hoş nizaım
Söz olursa bir behlülüm
Harun dahi bilmez beni

*

Ben dost ile hoş olayım
Bağu bahçem güz çalayım
Bir gönüle yar olayım
Yaran dahi bilmez beni

*

Ben dost ile gül dikerim
Güle gülşen toprak benim
Bahar gelmiş kırlar benim
Sümbül dahi bilmez beni

*

Ben dost ile meşk ederim
Can evimi köşk döşerim
Cananımı şen göreyim
Canım dahi bilmez beni

*

Ben dost ile cümbüş etsem
Bir aşk ile yana dursam
Seherlerde dua etsem
Rabbim dahi bilmez beni

*

Ben dost ile bağlar bozsam
Bağı bostan güze çalsam
Gönül aşka paha biçsem
Maşuk dahi bilmez beni

*

Ben dost ile pazar ettim
Aşk pahasın canla ölçtüm
Canı canla harda yaktım
Canan dahi bilmez beni

*

Ben dost ile kahve içsem
Kahve ne ki sohbet kılsam
Dosttan şerri sıdka yazsam
Sadık dahi bilmez beni

*

Ben dost ile çalsam sazı
Dağlar söyler zikrin kaşı
Kullar uyur seher nazı
Yeller dahi bilmez beni

*

Ben dost ile ağlar olsam
Tac-u tahtı atıp gitsem
Fizandaki kulu olsam
Rahman dahi bilmez beni

*

Ben dost ile güller eksem
Yar aşkına toprak olsam
Yağan yağmur canan desem
Güller dahi bilmez beni

*

Ben dost ile dosta koştum
Aklı koyup arşa çıktım
Kalpten kalbe sırra erdim
Erler dahi bilmez beni

*

Ben dost ile illet bozdum
Gömlek deyu cübbe saldım
Döne döne bi hal oldum
Vedüd dahi bilmez beni

*
Ben dost ile fer alırken
Zarda kalmışım ziyadan
Nuru yok asude mülkün
Çırak dahi bilmez beni

*

Ben dost ile hu hu çekip
Şek ile dergah dolaşıp
Ümidim hafay-ı mihrab
Destur dahi bilmez beni

*

Ben dost ile tarik olsam
Er yok eren yok post sorsam
Baktım ki sır evliyadan
Cahil dahi bilmez beni

*

Ben dost ile nefes bulsam
Şarkı asude bağlasam
Son tecelli ah neylerim
Sazım dahi bilmez beni

*

Ben dost ile sefer kılsam
Son yolcuyum Kerbeladan
Köhne kitap kandil olsam
Gözüm dahi bilmez beni

*

Ben dost ile iksir içsem
Ali doldurup sır ilham
Uşşak yoğrulmuş Kerbela
Makam dahi bilmez beni

*

Ben dost ile cana düşsem
Canlar canı kime koşsam
Hangisi Hüseyin bilsem
Ağlar dahi bilmez beni

*

Ben dost ile canım versem
Cananımı canda görsem
Ben bir Ali eri olsam
Hasan dahi bilmez beni

*

Ben dost ile kılıç çalsam
Pazum dahi Ali olsam
İman yoksa rezil olsam
Elim dahi bilmez beni

*

Ben dost ile ilim yapsam
İlmin şehri Ali bilsem
Kanım ile tevhid yazsam
Yamak dahi bilmez beni

*

Ben dost ile ahi olsam
Ahmed kula yama kılsam
Çevir çevir yana dursam
Aşık dahi bilmez beni

*

Not: Bu şiir gariplik duygusu ile başlamış, iki gün parça parça yazılmış, son bölümde ise Kerbela şehitleri ile binlerce müslümanın öldüğü milyonlarca başka başka tevhid şehitleri anısına son bölüm ilave edilmiştir. umarım güzel dua olarak takdiri ilahiye mazhar olur, sizlerin de seveceğini umuyorum sevgili okurlarım. Allaha emanet olunuz efendim.

*

ahi kul ahmed

5 Aralık 2011
Okunma
bosluk

bir gelinle buse-i naz-u niyaz

Ey gelin yanıp yakılıram, bana aymaz dedi
Gül lebin aldır yanarak, bana doymaz dedi

*

Ey gelin zülfün dağıtan nedir, poyraz dedi
Gül lebin baldır öpürem, seni kanmaz dedi

*

Ey gelin kaşın kemandır, sana çalmaz dedi
Gül lebin haldir çaresiz, sana gülmez dedi

*

Ey gelin gelin görmüşem, seni görmez beni
Gül lebin aldır yanmışam seni bilmez beni

*

Ey gelin zülfün dağılır yüzün görmez beni
Gül lebin baldır tadılır yüzün vermez gülü

*

Ey gelin allar giyersin tenin görmez eli
Gül lebin çıkar sıkarsın göğsün bilmez kimi

*

Ey gelin şalvar çekersin, baldır açmaz hemi
Gül lebin salıver nidersin baçtır açmaz demi

*

Ey gelin sarı yazmanın çevri açmaz hele
Gül lebin yakar gözlerim dalar kanmaz sene

*

Ey gelin sular senindir pınar dolmaz kaba
Gül lebin pınar suların bendi dolmaz derya

*

Ey gelin kaçtır gardaşın seni salmaz ele
Gül lebin nazar bağların seni komaz ele

*

Ey gelin bağı bağbanın seni saymaz güle
Gül lebin bilmez aşığın seni komaz ele

*

Ey gelin sana yanmışam, beri gelmez beri
Gül lebin açmaz aşığım beni saymaz kulu

*

Ey gelin seni sevmişem güle komaz, güle
Gül lebin nedir demişem bala kiraz diye

*

Ey gelin adım ahmeddir sana niyaz ede
Gül lebin kılar adettir adım, hem naz ede

*

Ey gelin cevr-u cefanı çektim bin naz içre
Gül lebin yazar aşkını hali ibraz ile

*

Ey gelin seyru sulüküm sana, biraz dinle
Gül lebin kıra, maksadın neyin var yaz hele

*

Ey gelin derdim busedir sana ibraz ede
Gül lebin sınar kuvvetim buse olmaz gene

*

Ey gelin niçin olmazmış buse bir kez hele
Gül lebin için iftira duyan bağnaz ise

*

Ey gelin kıldım busene özüm bin kez feda
Gül lebin bekler sırrımı közüm pek az feta

*

Ey gelin sabr-ı takatim canda kalmaz ise
Gül lebin söyler derdini mezarın kaz diye

*

Ey gelin sırrı açaram öyle olmaz diye
Gül lebin söyle edepsiz seni gammaz diye

*

Ey gelin malım fedadır sana, saçmaz ele
Gül lebin eyler bahadır kaça cambaz diye

*

Ey gelin buse yamandır gene olmaz gene
Gül lebin söyler zamanı gele biraz gele

*

Ey gelin buse zamanı geldi bu yaz diye
Gül lebin gözler zamanı kışa çalmaz diye

*

Ey gelin kışı salmışım sana bu yaz diyem
Gül lebin hoştur gelirem sana niyaz diyem

*

Ey gelin şimdi buselik bana hazır diyem
Gül lebin sorar mecliste çeng-u saz istiyem

*

Ey gelin elbet lazımdır bir hoş avaz derem
Gül lebin çalar sefadır bir hoş niyaz derem

*

Ey gelin olsun hüseyni faslı avaz çalam
Gül lebin söyler uşşaktır sonra şehnaz girem

*

Ey gelin buse sözündür sakın olmaz deme
Gül lebin eyler nazındır sakın vermez deme

*

Ey gelin hem gül yanaktan, dudak bilmez deme
Gül lebin çeker ahmed vay seni kurnaz deme

*

ahi kul ahmed

16 Kasım 2011
Okunma
bosluk

Yanıp da gül olmuş kul ister benden

Al yazmalım name göndermiş bana
Gül bitmedik bağı sorarmış benden
Bir bahçadan derler sararmış bana
Gün doğmadık gülü sorarmış benden

*

Ne bağlarım yeşil neylersin onda
Ne dağlarım ala çiçekli kırda
Ben zikrimi sana eylesem harda
Gün doğmadık gülü açarmış benden

*

Ne yanarım yoğa neylerim varı
Ne şikayet eyler dağlarım yari
Bir kulum ki kulluk eylerem zatı
Gün doğmadık suçu sorarmış benden

*

Ey Gülizar gülü kohladım yare
Bir ataştır emre yanadur hare
Kul yanmasın günah yanadur çare
Gün doğmadık günah istermiş benden

*

Sevdiğim yar name göndermiş bana
Dikeni yetmemiş gül ister kaça
Baharım yaz ele saydırmış gene
Seveni yetmemiş el ister benden

*

Dağları yar diye yaslandım yele
Savurdu kul diye Hasan’dan öte
Çiçekli mor diye kıymadım gene
Bin çeşit bağlarım var ister benden

*

Otağım yok name salayım sana
Çerağım var sana yanayım sana
Bahadır bir güle hardayım diye
Goncası açmamış gül ister benden

*

Sevabımsın sürme çekeyim sana
Günahımsın tövbe kılayım gene
Rahmanım der varma öteyim ona
Rızası olmamış hak ister benden

*

Kazancım yok neme lazımdır ağyar
Sokacak bir başı yetirmez neyler
Gelelim bir başa gelecek kader
Kazası gelmemiş gül ister benden

*

Feleğin bil çarhı gerektir “illa”
Dediği “la” ile sevişir “illa”
Gıybeti ko yaman kavuşur “billa”
Günyüzü görmemiş laf ister benden

*

Belalım var eli dost tutar zahir
Söz verip yok deyu dost satar ahir
Kıymatlım tat vermez dost nice zahir
“Kötüyü görmemiş” dost ister benden

*

Goncamın har eli can yakar canan
Dostluğu zar, teli tiz çalar candan
Selamı var ele ver neyler can can
Dostluğu yazılmış levh ister benden

*

Sevabım yok cennet uzaktır bana
Günahım gün yüze sevaptır güne
Kantarım gül, topuz ağdırır güle
Şefaat eylemiş yar ister benden

*

Yazarım bir yazgı oynasın kullar
Sevabım kül olsun örtesin suçlar
Şefa’tim var ise ümmeti kaplar
Rahmana kul olmuş yar ister benden

*

Feleğin bin çeşit oyunu vardır
Birinden el aman eylesem kârdır
Suçlarım çok dostun sorgusu zordur
Bağlardan kurtulmuş yar ister benden

*

Sevenim yoğ olsa sevdamı arşa
Horlanıp el olsa duamı ferşe
Canana kul olsa nefesi yitse
İkiden kurtulmuş can ister benden

*

Ahi kul bir ahmed olamam kocar
Cümleyi bir bilsem yazamam naçar
Derse ki Hak kulum sayarım yanar
Yanıp da gül olmuş kul ister benden

*

ahi kul ahmed

2 Kasım 2011
Okunma
bosluk
kırşehir Son Yazılar FriendFeed

Dili Seç

cami alttan ısıtma
halı altı ısıtma
cami ısıtma
cami ısıtma