ahilik,ahi,ahi evran,islam,aşıkpaşa,kırşehir,ahmedi gülşehri,selçuklu,osmanlı,insan,güzel ahlak

İlim aşka düştü, Aşk zikre döndü, Zikir nura vardı, Nur Allah’ın nuruydu…


  • Anasayfa
  • İlim aşka düştü, Aşk zikre döndü, Zikir nura vardı, Nur Allah’ın nuruydu…
Popüler Aramalar

Zübdei alem olan insan yaratılış olarak beden ve ruhun sürekli ve ilginç bir mücadelesine sahne olarak yaşam sürdürür. Bu mücadelede ekseriyeti hangisi sağlarsa onun hükmü geçer. Kesafet dediğimiz beden ağır basarsa, kişi dünyaya yönelik olur ve ilahi ikramlardan mahrum kalır ve ağırlaşarak yerde kalır. Eğer ruh ağır basarsa kişi ilahi ikramlara mazhar olur ve yükselmeye başlar. Örneğin normal hava ile şişirilmiş bir balon nasıl yükselmezse, buna mukabil helyum gazı doldurulan bir balon ise uçmaya başlar onun gibi. İşte uçmak için ruhun beslenmesi, bunun da yine onun geldiği yerden gelen rahmani nurlarla bezenmesi gerekir. Buna nuraniyet de diyebiliriz. Kişi nuraniyete ağırlık vererek örneğin aynı anda iki yerde bulunabilir. Allah’ın her yerde bulunması, Hz. Peygamberin Küdüs’e ve Miraca çıkması aynı nuraniyetin sonucudur denilebilir.

Şimdi işin teknik boyutuna bir bakalım. Göreceksiniz aynı yerde buluşacağız..
İki eksi bir artı etmez.
Nur : aydınlık, ziya, Allah’ın 99 isminden biri, Allah nur’dur, “nurun ala nur”dur, o dilediklerini nurlandırır, nuraniyet ise her şeyi kaplamış ve maddeye de nüfuz etmiştir.
Zulmet nurun zıddıdır. Nur suresi 35’te “…Allah göklerin ve yerin nurudur” buyurulur.
Cevşende ise “ey nurların nuru” diye anılır.
Ziya ve nur genelde karıştırılıyor. Işık, ziyanın Türkçesidir ve maddidir ve fizikidir.
Nur ise ışıktır fakat akıl ve kalple görülür. Yani manevi aydınlanma. İngilizce’de nurun karşılığı yok. Onlarda en yakın karşılığı ışık olabilir. (Nasıl tercüme yapılacaksa) Işık dış yüzü aydınlatıyor. İçini ilim ışığıyla, akılla görürüz = aydınlanma. Işık hali gösterir zamana mekana tabidir. Nur, zamana mekana tabi değildir. Nur iyi kullanılırsa geçmişi de geleceği de görebiliriz. İlim nurani bir katman. Maddede ilim yok. İlim ışık fakat kaynağı maddi alem değil. Maddeye nüfuz ediyor fakat akıl biliyor.
Güzellik ölçü ve uyumdan kaynaklanıyor. Madde de dizilimle şekilleniyor. Karbon dizilimi ışıtıyor. Güzellik bir nur, sanat, akıl, irade, sevgi, ışık, iradedir.
TV, radyo ışınları ışık hızıyla geçiyor ve birbirine engel değil. Nuraniyet zaman ve zemin üstü.
Nur ve nar birbirine dönüşüyor.
Renkler nur mudur? Beyaz renksizlik değil. Bu yoktan var vardan yok oluyorsa demek ki fiziki bir şey değil.
Halbuki boya kesiftir. Değişmez.
Işık ise latiftir, nuranidir, karıştırılınca beyaz nur elde edilir. (Hz. Musa’nın koynundan çıkardığı el)
Elektrik entropi, saf enerji. Isı öyle değil. Nar nura, nur nara dönüşüyor.
Karanlık enerji ilmen var fakat fiziki olarak yok. Kainat %70 karanlık enerji. %95’ görünmüyor. Sadece %5 maddi.
Kuran’da cinlerin dumandan yaratılması ilginçtir. Karanlık madde, karışık enerji idi.
Süleyman aleyhisselamın yanındaki ifritin Saba Melikesi Belkıs’ın tahtını göz açıp kapayıncaya kadar getirmesi. Varlığından emin olduğumuz fakat hakkında bilgi sahibi olmadığımız varlıklar kullanılabileceğimiz varlıklar olabilir.
Yaratılışta önce enerji vardı. Madde ile enerji farkı şu. Enerji yer tutmuyor, latif, maddi değil. Madde ise enerjinin kesif hali. Işık güneşte maddeden kütleden latife dönüşüyor. Işık yarı nurani bir şeydir. O halde tam nurani de var olmalıdır. Vardır. Böylece zaman ve mekan çöküyor.
Atılan bir topun hızını ölçüp bilebilirsiniz. Halbuki fizik araştırmalarında yerini bilirsen hızını bilemiyorsun. Atom altı dünyasında bir BELİRSİZLİK PRENSİBİ var. Atom altında kuantum fiziği geçerli olurken atom üstünde izafiyet teorisi geçerli oluyor ve batı bu ikisini bir türlü bağdaştıramıyor. İşte bunun sebebi NURANİYETTİR.
Hem dalga hem parçacık. Bazen dalga bazen parçacık ise ikisi de olmaz. Şimdi hicks parçacığını bulmaya çalışıyorlar. Buna “Tanrı Parçacığı” deniyor ve bu bulunursa nuraniyet olacak.
İlimle telepati, dilek şifa oluyor. Kesif bir bedenle latif bir ruhun karışımıdır insanda olan. Ruh nurani, beden katı ve kesif.  Çoğunluğa hakim olan şey neyse hüküm de ona göre olur. Onun için nuraniyeti bedende iman ve Kuran’la artırırsak onun kanununa tabi olur. Balonu düz hava ile doldurursak uçmaz. Fakat helyumla dolarsa uçar. İşte o zaman beden de artan nuraniyetle nurani kanunlara tabi olur. Böylece aynı anda çok yerde olunmasına şaşılmaz. Bir anda zaman ve mekan üstü olacak çünkü.
Kesiflerin görüntüsüne bir bakalım. Güneşin görüntüsü aynada ışığı ve ısısı yansıtılabilir. Bu yarı yansıtmadır. Tam yansıtacak bir ayna bulmak gerek. O zaman nurani görüntü de aslın özelliklerine tabi olur.
İsra suresinde Küdüs’e gitme ve Miraç’a çıkma bedenen olması hiç şaşırtıcı değil. Yatağı soğumuyor. Yani zaman durmuş, mekan sözkonusu değil.
Allah bir ayette “…. Yaprak düşmez ki bilmesin” diyor. Yani her yerde hazır, nurdur, nuranidir. Kesafetin sınırları onu sınırlandıramıyor.
Tek taş atınca dalga elde edebiliyoruz. Ancak elektronu tek yarıktan geçirirsek sorun yok. İki yarık olursa dalgaya dönüşüyor. Tek elektron iki yarık olursa iki taraftan da geçiyor ve dalga oluyor. Yani sürekli yöntem değiştiriyor. Kesifleştirme iradesini biliyor ve dalga olmaktan vazgeçip parçacık oluyor. Çoklu evrenler, parçacıklar birinde var birinde yok. Bu bir nuraniyet ve bunu kabul etmiyorlar. Kuantum burada bitiyor. Nurda sınır yok ve büyük sürate sahip.
Bilgisayarda 0 1 var. Bir şey her yerde aynı olunca her yeri 0 1 olur. Bit yerine kübit. Halen kullanılan bilgisayarlardaki bit sistemi, aynı anda bir işlem yapabilme yeteneğine sahip ikili bit sistemi üzerine kurulu iken, kuantum bilgisayarlar aynı anda çok sayıda çözüm üretebilme yeteneğine sahip kübit yapıdaki işlemciler üzerine inşa edilecek. 10 milyar bit boyutunda bir “kuantum yığını” nın süper hız ve aynı anda onlarca işlem. Düşünebiliyor musunuz? İşte nurani şeyler de aynı anda çok yerde olur!
Kadınlara “cinsi latif”diyoruz. Nezaketlerinden dolayı. Bu bir mana ile tanımlama.
Batı ise insanı maddi olarak tanımlıyor. Buna uygun olarak da çok tüketerek mutlu olmaya çalışıyor. Ama nafile. Amerika’da yapılan araştırmalar zenginlerin %70’nin mutsuz olduğunu gösteriyor. Batı’lılar gelirimiz 3 kat arttı fakat mutluluğumuz %40 düştü diye itiraf ediyorlar. Yatırım putlaştı, üretim tüketim içindire dönüştü ve madde insanı esir aldı. Reklam kişiyi Pavlov’un şartlanmış köpeğine dönderdi ve israfla fakirlik zenginliğin içinde büyüdü.
Yunus ise “bir ben vardır bende, benden içeru” diyor. Maddi ve manevi doyumun birlikteliğinin bir mesajıydı bu.
Fizik alemi küfrü şartlandırıyor. Nuraniyeti kabul etmemelerine rağmen gelinen çelişki noktasında determinizm ve pozitivizm öldü. Daha önce kanunlarda bir değişmeyi kabul etmiyorlardı ve “kanunları tam bilsek geleceği de biliriz” diyorlardı.
Ateşe serin ve selamet ol emri bir emre tabi olma ve kanun dışı. Hz. İbrahimin bıçağının kesmemesi. Bulutların ilahi emre isteyerek gelmeleri.
Kuantum mekaniği atom altında bitiyor. Yerini nuraniyet alıyor fakat inat ediyorlar, kabul etmiyorlar. Çelişki ise ortada kalmış sadece adı konacak fakat bir türlü iman olmayınca kabule dönüşmüyor.
Buna rağmen Allah’a inananların ve inanmayanların yerlerinin önceden ayrıldığı bir ilmi konferansta bir çok bilim adamı adı yazılmadığı halde inananların oturduğu bölümü tercih ettiler. İnkarcı bir bilim adamı ise istemeye istemeye şöyle diyordu. ”İlim gitti gitti sonunda Allah’ı ispat etti” diyordu. Stephan Hawkings ve bir çok bilim adamı ise “big bang tamam da bunun nasıl olduğunu Tanrıya sormak lazım” diyordu.
Bu gelişmeler din ve bilimin birleşeceğini, fen ve sosyalin yaklaşacağını, inkar yerine barış ve işbirliğinin geleceğini gösterir diye ümit ederiz.
Burada en anlamlı soru şu: Fizik küfrü imana mı götürecek? Ya da ALLAH’ı ispat mı edecek?
Bizim şüphemiz olmadı ki ihtiyacımız olsun. Ya sizin?
Şüphesi olmayan AHİ kardeşiniz size nurani dualar sunuyor.

İlim aşka düştü, Aşk zikre döndü, Zikir nura vardı, Nur Allah’ın nuruydu… ile Benzer Yazılar:

3 Kasım 2011 Saat : 5:05
  İslam

“İlim aşka düştü, Aşk zikre döndü, Zikir nura vardı, Nur Allah’ın nuruydu…” için 5 Yorum

  1. İlahiyatçı Salim Hoca diyor ki:

    ALLAH ispat edilmez, inanılır

    Biz hep dinden Allah’a gitmiştik. ilimin allaha varması, onu ispat gibi doğrusal bir bağa dönüşmesi şüphedeki aptallara ne kadar lazım olur bilemezsin. inanç iman gaybedir. ispata allah izin vermez. o zaman şehadet olur ki kimse inkar edemez. istenen de bu değildir vesselam.

    bizim bununla imanımız artmaz.

    imanımız Hz Ali nin dediği gibi mezarın üstü ile altında bir olmazsa hakka dost olmamışız demektir ki yazıklar olsun bize.
    sen bunu dedimya şüphenin arasatında kalmışlara duyur. iyi olur. bu elbette cihaddır.

    bir mühendise bu yaraşırdı. süpersin süpermen..kaleminden NUR damlıyor. başlık süper özet. ahiretin nur dolsun. öptüm canım…

  2. psikolog ece aydeniz diyor ki:

    Küfre kalem burada gerek

    İnsan somut gördüğü şeye inanmaya daha yatkındır. iman gaybi olduğu için zor, zor olduğu kadar da kıymetlidir.

    amerika chembrich araştırma başkanı stephan hawkings bugün şunu dedi: “ölümden korkanlar için cennet ve cehennem peri masalıdır” dedi.

    bu kadar zulmün kol gezdiği bir dünyayı, bu haksızlıkları düzeltip adalete çevirecek bir ikinci dünya ile ikame edilmezse o zaman isteyen istediğini yapsın dursun. bunun sonu nereye varır. şiddet kol gezer. dünya neye döner bir düşünsenize.
    halbuki ölüm düşüncesi bile insanı güzel ahlaka taşıyan en etkili düşüncedir. ondan korkmak değil, yararlanmak gerekir. babanın dediği gibi “ölümü üldürmemek” gerekir..

    bence bu adam felçli olduğu için hiç toprağa tohumun düştüğünü ve bir süre sonra da çıktığını görmemiş.

    “çöken bir bilgisayardan bir şey çıkmaz” diye de ilave ediyor. çiçek de ölüyor fakat tohumunu, gelecekte çıkmak üzere yere atıyor naber… ona değil buna bak. yanlış misal emsal olmaz. Allah’ın aptalı.

    Sezgin, değerli kardeşim sen bunları stephan hawkingse gönder de imana gelsin kafir. milleti zehirleyip duruyor.

    Sezginciğim senin bu yaptığın kalemle cihad. ahirette şehidin kanı ile senin kaleminin mürekkebi tartılacak ve seninki üstün gelecek. bu istikametten ayrılma tamam mı..
    s. alkm. hoşcakal..

  3. inş. müh. dilaver asaletlioğlu diyor ki:

    bilimle inkardan, bilimle ALLAH’a vardım

    benim gibi bir solcu için son derece tatmin edici bir yazı. biz teknik adamları hiç iman ile bir düşünememiştik.

    biz, bilimle, yaratıcıyı inkar eder ve her şeye bir sebep üretir, üretemezse de ileride çözülür gibi hayale salata doğrardık.

    görüyorum ki bilim beni terkedip ALLAH’a doğru taraf değiştiriyor. inat etmenin bir alemi görünmüyor.

    ALLAH varsa onun bir kullanım klavuzu olmalı, ona vahiy diyorlar. hepsinin mesajı aynı ve son gelen de önceklerini kaldıracağına göre geçerli olan da İSLAM olmalı diye düşünürüm.

    ilk namazımı sabah Kapıcı Camiinde kıldım. size dua ettim. şimdilik farzlarla yetineceğim.
    siyasete girmeden insanların ihtiyaç duyduğu konuları tercih etmeniz süper.. alıcısı olmayan mal zayidir. sahi tuttuğum partiyi bırakmalımıyım. parti tutmada karnımı mı yoksa aklımı mı, yoksa imanın yerleştiği kalbimi mi esas almalıyım? biraz siyaset ölçüsü istiyorum, kavgalara beni çekmeden. siz anlıyorsunuz.
    en sıcak sevgilerimi sunuyorum. nasıl demeliyim. selamün aleyküm..

  4. nadide diyor ki:

    Fizik bilginizle kaderi yorumlamanızı da dilerim açıkçası..Çünkü kaderimizin çeşitli zaman ve mekanlarda seçimlerimizle farklı yönelimlerde bulunabileceği hakkında bir yazı okumuştum(paralel evrenlerle anlatılmıştı) . Fakat benim merak ettiğim pek çoğumuzun kafasını karıştıran kaderimizi kendimiz seçiyoruz tamam ama kendimiz seçerken bizi yönlendiren kudret Allah değil midir? Mesela benim bir şeyi arzulayıp dua etme isteğini bana veren Allah değil midir? Ya da Bakara Suresi 7.ayette anlatıldığı gibi kafirlerin gözleri kör ise görebilme yetilerinin olmaması onları suçlu neden yapar? Umarım haddi aşmamışımdır lakin kafama takılan sorulardı bunlar yazmayı diledim..Allah razı olsun..

  5. Issac Maez diyor ki:

    I just want to say I am just all new to blogging and honestly enjoyed this blog site. Almost certainly I’m likely to bookmark your website . You actually have very good posts. Thanks a bunch for sharing with us your blog.

İlim aşka düştü, Aşk zikre döndü, Zikir nura vardı, Nur Allah’ın nuruydu… Yazısı için Leave a Reply to nadide

kırşehir Son Yazılar FriendFeed

Dili Seç

cami alttan ısıtma
halı altı ısıtma
cami ısıtma
cami ısıtma