Çatarım yaranıma
Bize yarenler geldi
Can viran cananıma
Bize yarenler geldi
***
Kim ki kendini bildi
Er elin biat etti
Hak tövbe nasip kıldı
Bize erenler geldi
***
İlmi batından öter
Kendi özü gül bahar
El alan kullar uçar
Bize ak kuşlar geldi
***
Dervişin gözü sulu
Ben nideyim dünü günü
Yar canını kes demiş
Bize minnetler geldi
***
Ahmed kulun sevindi
Dost kalmadı yerindi
Senin dostluğun vardı
Bize sevenler geldi
kul ahmed
Bülbül öter seherlerde gül için
Gül baharda açmış görmedim eyvah
Bir bağ yeşerir lale gül için
Gül zamanı geçmiş duymadım eyvah
***
Dedim bu bağların baharı çeker
Dedi lale sümbül gül bülbül öter
Dedim cümlesinin haktan fehmi var
Naz zamanı geçmiş bilmedim eyvah
***
Dedim ki dağların taze karı var
Dedi getir pekmez ile karıver
Dedim güneş buhar burcundan aşar
Kar zamanı geçmiş bilmedim eyvah
***
Dedim yaz mı güze evvel yanaştı
Gül kurudu bülbül gülü terketti
Gazeller has bahçeleri soldurdu
Güz zamanı gelmiş görmedim eyvah
***
Dedim ey dilber güzle güzelleştin
Dedi bir deste gül gönlümü çaldın
Dedim aklar düşmüş ne tez kocaldım
Hak zamanı gelmiş duymadım eyvah
***
Dedim işte geldi vaktin salası
Dedi geçti lale gülün zamanı
Dedim hani bu bağların yaranı
Kış zamanı göçmüş bilmedim eyvah
***
Dedim bir vakit ayak sürürdün hey
Dedi vakit geldi gir başını ey
Dedim dizler beller gözler çekik ney
Göç zamanı gelmiş bilmedim eyvah
kul ahmed
Ben çalarım sazımı efkara
Gizli sırlarımı aşikar etme
Lal olsun dilin söyleme yada
Gizli sırlarımı aşikar etme
***
Her sırrımı seninle paylaştım
Seni dertlerime tabip kıldım
Mani dizdim türkü yaylakladım
Gizli dostlarımı aşikar etme
***
Bahçede dut iken şekerdi tadın
Kondu mu bülbül ahu zar içun
Usta elinden saz olup çıktın
Gizli hallerimi aşikar etme
***
Kul ahmed söyler sana derdini
Açar mı hakikatin sırrını
Zülfikare verir kim boynunu
Gizli hikmetini aşikar etme
kul ahmed
Deli gönül tarlalarda dolanmaz
Dolanırsa yazılarda el olur
Dertsiz aş’şa gönüllerde yer olmaz
Salınırsa türkülerde zar olur
***
Deli gönül dellenmiş gömlek içinde
Kim aklın severse dünya içinde
Deliler arşa çıkmış aklı koyunca
Yazılırsa levhinde yaran olur
***
Deli gönül çimenlerde gül arar
Yedi iklim dört bucakta kul arar
Sazı çalar gönlü söyler türküler
Muhabbetle otağında giz olur
***
Vara geldim deli gönül yar olmadı
Beşe aldım üçe sattım kar etmedi
Gönül kullar içinde dost bulmadı
Dostlarının hası rabbe kul olur
***
Kırk sopa vurdum da akıllanmadı
Deli, yaptığına hesap vermedi
Kuran okur namaz kılar yetmedi
Rahmanın kapısında divan durur
***
Kırklar yediler gelir onu sorar
Çocuklarla ata biner top oynar
Varır kadir gecesi şarap içer
Zemzemin şişesinde huş olur
***
Çok çekerim bu deliden çare yok
Alan almış satan satmış yare çok
Kulların içinde böyle behlül yok
Velilerin nazarında şeyh olur
***
Arşa çıktım dönerim nur içinde
Nurum arşa vurmuş göz göz içinde
Cübbeme sarıldım hal din içinde
Meleklerin namazına adem olur
***
Miraca bostan yaptım suyu gökten
Gül dahi dikerim rengi haktan
Kul olanlara veririm şalaktan
Fakirlerin niyazında badem olur
kul ahmed