Bozkırın tezenesi Neşet Ertaş’a ağıt

Neşetim Neşetim aslan Neşetim oy..

Kara topraklara düştü Neşetim oy oy..

Bu dünya dost olmaz şu eyilere oy

Yare gönüllere düştü Neşetim oy oy

 

Neşetim oy oy

Gardaşım oy oy

 

Bahar olur yazı gelir kışlanır oy

Ömür yaşar zaman gelir eyleşir oy oy

Gönül sever kulluk eder yükselir oy

Nice gönüllere erdi Neşetim oy oy

 

Neşetim oy oy

Sırdaşım oy oy

 

Türkülerin dili sustu neyleyim oy

Bülbül garip güller solgun son sözüm oy oy

Bozkırın Tezenesi çalar gönlüm oy

Dar-ı kararına vardı Neşetim oy oy

 

Neşetim oy oy

Ağıtım oy oy

 

Abdallar içinde sen misin yanan oy

Hakka ruz eyleyip kendinden geçen oy oy

Bahçelerde bağlarda gönül çalan oy

Yar-i toprağına indi Neşetim oy oy

  

Neşetim oy oy

Belalım oy oy

 

Muharrem Ustanın sazından ağzı oy

Hem dahi alırmış aşkı çerağı oy oy

Kullar içinde yaşarmış takvayı oy

Gönüllere aşkı ektin Neşetim oy oy

 

Neşetim oy oy

Sevabım oy oy

 

Sana hazine dediler yaşarken oy

Gurbanım zahide yetim kalırken oy oy

Gönül dağı kalpten kalbe geçerken oy

Kara topraklara kandı Neşetim oy oy

 

Neşetim oy oy

Sebebim oy oy

 

Türküyü kulaktan kalbe indirdin oy

Göğnüm hep seni arıyor dedirdin oy oy

Neredesin neredesin eyleştin oy

Gariplere el attın sen Neşetim oy oy

 

Neşetim oy oy

Hemşehrim oy oy

 

Sen çaldıkça eller bilmedi kadrin oy

Ankara’dan Almanya’yı yol ettin oy oy

Garip bülbül öter oldu makamın oy

Sinelere sırrı açtın Neşetim oy oy

 

Neşetim oy oy

Yoldaşım oy oy

 

Acem kızı nen olurdu gülleri oy

Ahu gözlerde aradın aşkını oy oy

Leyla mı sardın mecnunun yorgunu oy 

Babadan geçmek olur mu Neşetim oy oy

 

Neşetim oy oy

Nazarım oy oy

 

Kaç yıl yaşadın hele yazlı kışlı oy

Nice dertler çektin sinende gizli oy oy

Baha kıldın “kalsa nefesten ayrı” oy

Dar-ı emanına koştun Neşetim oy oy

 

Neşetim oy oy

Yanarım oy oy

 

Dediler bugün bir adam öldü oy

Adam kim milyonlar başına ağdı oy oy

Türküler gönüllerde yetim kaldı oy

Arşu âladan duyur sen Neşetim oy oy

 

Neşetim oy oy

Güllerim oy oy

 

Kırşehir’den çıkarmış bu yiğitler oy

Bağrına dönermiş ömrü yitikler oy oy

Bu kaçıncı düzdüğüm ağıtlar oy

Avşarın döküldüğü yurt Neşetim oy oy

 

Neşetim oy oy

Hazanım oy oy

 

Şirin ettin Kırşehir’in tadını oy

Deldin bir haberle kara bağrını oy oy

Sensiz tadı yok sineler aşkını oy

Gönüllerdir tahtın şirin Neşetim oy oy

 

Neşetim oy oy

Yitirdim oy oy

 

Baş sağolsun baştanbaşa yol olsun oy

Türkülerde cansın canın sağolsun hey hey

Bir kelamlık saltanatın yürüsün hay hay

Gönüller turabın yazdım Neşetim hey hey

 

Neşetim oy oy

Niyazım oy oy

 

Neşet ölür kalan sağlar bizimdir oy

Namı yürür kalan canlar şirindir oy oy

Bu kaderi taşa çalsam yeridir oy

Bin bir gülle Hakk’a koştun Neşetim oy oy

 

Neşetim oy oy

Yanarım oy oy

 

Aşık kul Ahmet de yanar yakılır oy

Bir Neşet uğruna ağıt döşenir oy oy

Cümle kullar ile kalbi yanaşır oy

Kalpden kalbe yol eyledin Neşetim oy oy

 

Neşetim oy oy

Gurbanım oy oy

 

 

 

Bu ağıt, Neşet Ertaş’ın cenazesine Ankara’dan Kırşehir’e giderken otobüste yazıldı ve Kırşehire gelen gelmeyen yüzlerce kişiye dağıtıldı tarafımızdan..

Neşet hemşerimle bundan yaklaşık 10 sene önce kırşehirde stadyumda konser vermeden önce bir söyleşi yapmıştım. Orada kendi aşireti olan Avşar aşiretine çok bağlı olarak gördüm. Şiirlerinde  Ancak insani bir yol izledi. Bunda onun aşiretinin aşağılanmasının da etkisi var denilebilir. İnsanlıktan bu kadar bahsetmesinin nedeni bu olsa gerek.

İkinci olarak Kırşehir’i de öne çıkardı denilebilir. Şirin kırşehir ismi onun eseridir ve bu bir milliyetçiliktir denilebilir. Ancak zamanla insani tavır ve söylemler yerellikten çıktı ve topluma mal oldu.

Buna rağmen Hakk’ın sazından da çaldığı oldu.  Derin anlamlı ifadeler inançlı kesimden de taraftar buldu denilebilir. Halk kendini neşette bulunca onu kendisi için sevdi.

Babası Muharrem Ertaş ile 15 yaşımda karşılaştım. Bir düğün için usta aramaya bağbaşı mahallesine gitmiştik. Bir eve girince bana büyüklerim sen bu odada otur biraz dediler ve onlar usta aramaya gittiler. Oturduğum evde karşımda sedirde bir adam bağdaş kurmuş oturuyordu. hiç konuşmadan o bana baktı ben ona baktım durdum. Tam yarım saat. Fakat adamdan öyle bir rahmet akıyordu ki anlatamam. Benim 10 yaşımda keşfim mevlanadan aşk şarabı içerek açılmıştı. Ben Muharrem ustanın rahmani tarafını görüyorken herhalde o da bendekini  görüyordu. Derken


 

aşık hattat ahi kul ahmede yazmak nasib olmuştur..

26 Eylül 2012
Okunma
bosluk

Yörük kızı (Koşma)

Kara gözlerine kurban olduğum

Uzak durma eller gibi nazilen

Dara düşürüp de candan geçtiğim

Uzak durma bahar gibi gülinen

 

Benim yarim cana düşmüş derdinden

Sala verir komşuları yelinden

Sormaz bana bir hamaylı ferinden

Uzak durma kemler gibi tozunan

 

Yaz gelince katar katar devenin

Kıvrım kıvrım gider yolu yaylanın

Benim ilen düşmez oldu kararın

Uzak durma söyler gibi halınan

 

Akar pınarları da suyu çağlar

İnim inim inler güzeli ağlar

Çıkmış anası da var seyran eyler

Uzak durma ağlar gibi yaşınan

 

Engininden yüğseğine çıkılmaz

Yaban girse meşelerin sökülmez

Şartı zordur beylerden kız alınmaz

Uzak durma yeğler gibi elinen

 

Yavaş yürü ala donlu güzelim

Allah kabul etsin dua edeyim

Ayan oldu halim sana niceyim

Uzak durma beyler gibi zorunan

 

Ahmaklar bilmeye güzel sevmeyi

Sevaptır yüzüne bakıp sarmayı

Namahrem olmaz yanaktan öpmeyi

Uzak durma verir gibi balınan

 

Hasta oldum odalarda yatamam

Göz göz oldu yarelerim saramam

Almaz isem bu güzeli ölemem

Uzak durma kaçar gibi beninen

 

Arap atlar yakın eder ırağı

Bayram olur barışır bey otağı

Sevap olur bir gül daha kucağı

Uzak durma korkar gibi gülinen

 

Düğün ola hem al bayrak çekile

Usul boya yeşil kemha biçile

Yar sallanıp da koluma gir hele

Uzak durma canlar gibi eşkinen

 

Çifte çifte avrat ile yataktan

İkiz veren gözde olur ferikten

Leblerine gül dikerim belikten

Uzak durma sarar gibi kolunan

 

Bir ahi ahmed yaşamış dünyada

İki avradı çotarmış hanyada

Yakam diye beyan etmiş kadıya

Uzak durma yanar gibi teninen

 

  •  Hamaylı:içinde bir miktar kuran ve dua bulunan, tedavi ve korunma amaçlı, deri kaplama, küçük kitapçık
  •  kem:dedikodulu kötü söz
  • beylerden kız almak: yörük beyleri yabana kız verirken şart koşarlar damada, ve bunlar ağırdır
  • namahrem: mahrem olmayan
  • kemha: yeşil ipekli kumaş
  • eşk: aşk
  • ferik: ikinci avrat olup daha yangılı ve verimlidir.
  • leb: meme
  • hanya: hayali bir yer adı
  • yakayı kadıya beyan etmek demek iki avrattan da dertli olup boşanmaya kadıya gitmek demektir.

hattat aşık ahi kul ahmede nasibdir

 

13 Eylül 2012
Okunma
bosluk

kaside-i felek fi mahbubu kelek

Cevr-u cefanı çok çektim aşufte felek
Daim hükmünü baş ettin aheste felek
*
Gönle cefayı sen ektin zulmette felek
Köle zahmet ne yaman derunde felek
*
Yaman tıyneti var zaman dehşette felek
Seman ziyneti var saman eşşekte felek
*
Nice gardaşı var yaman gıybette felek
Bağlar yolları ko salmaz dostlukta felek
*
İnsan kanıdır kim içer kesbinde felek
Aptal beynidir ol yiyer mestinde felek
*
Gülüm gülşenim boz viran eyledi felek
Bağ-ı irfanımı bir cehle yazdırdı felek
*
Konuk ilmimin birr kudsi şaheste felek
Azgın dolaşan bir ite bezendi felek
*
Kurdun elinden bir nefes kaçsaydı felek
Kurttan betermiş azgın siyasette felek
*
Mülkü Süleymanı çözüp kıymette felek
Şimdi de firavun olup surette felek
*
Hakka kulluğa bir adım yazsaydı felek
Kullara kullukta bin adım kazdı felek
*
Beli büküldü bak hali perişan felek
Aklı kocaldı yok canı demişem felek
*
Aklı kiralar yok fikri töresiz felek
Nakli yazarlar yok zikri okumaz felek
*
Meni gördükçe söv iman getirir felek
Etse riyadır çift yüzün gösterir felek
*
Adil oladur der sultan yazdurur felek
Kendi varestedir elden ayırır felek
*
İşret ederken kim bahtım söylenir felek
İşret millete kıl şilte serdirir felek
*
Seni gördükçe zevk riya çığırır felek
Gayri ohşadam sen kime çığırır felek
*
Söyler sureti Hak diye görünür felek
Sufi cübbesi kah posta oturur felek
*
Kula tabiat kul ola riyadır felek
Zalim yabana kel dura revadır felek
*
Belki dünyada şer cürmün örtesin felek
Lakin mahşerde şer nasıl örtesin felek
*
Baha ziynetim taş değil manadır felek
Mana diyenin taş gönlü yakuttur felek
*
Sana kaçıncı yar kıldım şeytanı felek
Baha inkara yol verdin zamanı felek
*
Kına yakasın el uzat deccale felek
Seni yakasın el mehdi deccal ne felek
*
Kim ki deccalin en yakın dostudur felek
Lakin söylenir en düşman deccaldir felek
*
Kaçtır taptığın bir Allah vareste felek
Cümle ilahın bir senden habersiz felek
*
Ata kurtardı san iman yareler felek
Hakka garazdır bil şirke savrulur felek
*
Allah hakkıdır tüm, Sezar hak etmez felek
Sezar hakkına yaz diyen çarhetmez felek
*
Tevhid kaplasın bu ruhu “illa”dır felek
Felek yarandır bu nefse kaç “la”dır felek
*
Bilir insanlar kim doğru duruyor felek
Lakin toplaşır bin yanlış yerde “la” felek
*
“la” yı bilip de bir “illa” demezsin felek
“İlla” imandır bir Allah demezsin felek
*
Çevir yönünü ol Hakka kuvvetle felek
Dönme yolundan el dönse cümleyle felek
*
Elli beş sene cenk edem düşmanım felek
Ahir emirde hep üstte görmüşem felek
*
Yazu karadur mert saymaz yananu felek
Ahmed yareler kalp duymaz cananı felek
*
Ahi ahmedin tek derdi tevhiddir felek
Felek kulların tek aşkı şeytandır felek
*
Ya Rabb canımı al, yazma mihnette felek
İman yarimi sal cana cananla felek

*

 

 

ahi kul ahmede nasibdir

9 Kasım 2011
Okunma
bosluk

Yanıp da gül olmuş kul ister benden

Al yazmalım name göndermiş bana
Gül bitmedik bağı sorarmış benden
Bir bahçadan derler sararmış bana
Gün doğmadık gülü sorarmış benden

*

Ne bağlarım yeşil neylersin onda
Ne dağlarım ala çiçekli kırda
Ben zikrimi sana eylesem harda
Gün doğmadık gülü açarmış benden

*

Ne yanarım yoğa neylerim varı
Ne şikayet eyler dağlarım yari
Bir kulum ki kulluk eylerem zatı
Gün doğmadık suçu sorarmış benden

*

Ey Gülizar gülü kohladım yare
Bir ataştır emre yanadur hare
Kul yanmasın günah yanadur çare
Gün doğmadık günah istermiş benden

*

Sevdiğim yar name göndermiş bana
Dikeni yetmemiş gül ister kaça
Baharım yaz ele saydırmış gene
Seveni yetmemiş el ister benden

*

Dağları yar diye yaslandım yele
Savurdu kul diye Hasan’dan öte
Çiçekli mor diye kıymadım gene
Bin çeşit bağlarım var ister benden

*

Otağım yok name salayım sana
Çerağım var sana yanayım sana
Bahadır bir güle hardayım diye
Goncası açmamış gül ister benden

*

Sevabımsın sürme çekeyim sana
Günahımsın tövbe kılayım gene
Rahmanım der varma öteyim ona
Rızası olmamış hak ister benden

*

Kazancım yok neme lazımdır ağyar
Sokacak bir başı yetirmez neyler
Gelelim bir başa gelecek kader
Kazası gelmemiş gül ister benden

*

Feleğin bil çarhı gerektir “illa”
Dediği “la” ile sevişir “illa”
Gıybeti ko yaman kavuşur “billa”
Günyüzü görmemiş laf ister benden

*

Belalım var eli dost tutar zahir
Söz verip yok deyu dost satar ahir
Kıymatlım tat vermez dost nice zahir
“Kötüyü görmemiş” dost ister benden

*

Goncamın har eli can yakar canan
Dostluğu zar, teli tiz çalar candan
Selamı var ele ver neyler can can
Dostluğu yazılmış levh ister benden

*

Sevabım yok cennet uzaktır bana
Günahım gün yüze sevaptır güne
Kantarım gül, topuz ağdırır güle
Şefaat eylemiş yar ister benden

*

Yazarım bir yazgı oynasın kullar
Sevabım kül olsun örtesin suçlar
Şefa’tim var ise ümmeti kaplar
Rahmana kul olmuş yar ister benden

*

Feleğin bin çeşit oyunu vardır
Birinden el aman eylesem kârdır
Suçlarım çok dostun sorgusu zordur
Bağlardan kurtulmuş yar ister benden

*

Sevenim yoğ olsa sevdamı arşa
Horlanıp el olsa duamı ferşe
Canana kul olsa nefesi yitse
İkiden kurtulmuş can ister benden

*

Ahi kul bir ahmed olamam kocar
Cümleyi bir bilsem yazamam naçar
Derse ki Hak kulum sayarım yanar
Yanıp da gül olmuş kul ister benden

*

ahi kul ahmed

2 Kasım 2011
Okunma
bosluk

GAZEL(Mevlüde Mevlüd-ü Vasıl)

Bu gazel; sevgili, etkili, çalışkan dostum, Maliyeci Başmüfettiş Mevlüd Özer’i odasındaki ziyaretimizde bu ülke için çalışmalarını milli boyutlarda ve etkin yürüttüğü için duygulandık ve odasında yarısını yazdığımız bu gazeli aynı gün akşamı tamamlamak nasip oldu. Bunu bu ülkenin kadirşinas insanlarının, etkin, çalışkan, fedakar bu insanlara bir teşekkürü olarak sizlerin adına sunmak istedim.. Teşekkürlerimizi Rahman ahirete havale etsin. Belki dar zamanında darı bulmuş gibi olursun, ne dersin? ben önce kaybedip sonra bulmayı çok severim. Dünya peşin ahiret veresiye, lakin veresiyenin sabrı ikinci bir ikramı da beraberinde getirir vesselam. ah şu peşinciler ah.. neyle karşılaşacağını bir bilselerdi böyle düşünürler miydi?
*
Kim Mevlüd olmuştur hali
Ol Vedüd bulmuştur Şahı
*
Bir Mevlüd okusam bahşi
Bin kulun dokusam yahşi
*
Gel imdi gardaşım yaza
Kul Mevlüd yoldaşım sana
*
“Ben” yitti kulundur Hadi
Kim kulun yetimdir ahi
*
Hak Rasül vermiştir hana
Biz dahi vermiştir ona
*
Kim ayrı durmuştur kıla
Hak gayri yazmıştır bela
*
Biz ümmet olmadık sevi
Hem dahi durmadık kavi
*
Gel imdi cemaat ola
Kim gelse nasibdar kıla
*
Bir rüya üzredir şimdi
Kim Ya Rabb diyedir andı
*
Hak dedi kullarım sevi
Ol kamu gözlerim yahşi
*
Bir selam diyenin kârı
Er kulum alanın yari
*
Yar dedim kimlerdir kâni
Er buldum seherdir karı
*
Ey yurdu makamı ırak
Arşu kürsiden cana bak
*
Kaç bin ada yarsın yaran
Kaç bin kul yansın sen canan
*
Ol dehşetli alemin var
Göz yetmez çok nihanın var
*
Emri kün’den bir şuundur
Nur üstünde sen uyundur
*
Mah-ı tabandan kim uzak
Şems-i münevverden ırak
*
Neye baksam ordasın yadım
Neye dönsem yok inkarım
*
Sen canım dersin gül yakar
Yanmayan ölsün har yakar
*
Cevr etme dönmezem yoldan
Adın silmezem alnımdan
*
Hayy sırrından mıdır bu can
Can sırrından mıdır bu san
*
Gönlüm yoh olsa çak çak çak
Bırakır divane çırak
*
Şevk-i didarın eyleşir
Eşya için arz eyleşir
*
Ta ki nurun “bir”yakılsın
Telezzüz kıl görsün mahın
*
Vehm ile söylerim “bir” su
Vehm ile peylerim kıl su
*
Bende yare varsa içem
İhtiyatla su, dem be dem
*
Sen canan ile har da hoş
Yanmaya bir söz nar da hoş
*
Kul yanmaz günah yanar bil
Kul yansa ateş yakmaz kul
*
Ol emanı vermez birden
Yan gönlüm yan sanmaz şerden
*
Ey Mevlüd can mı canan mı
Bir harda canla yanan mı
*
Ey kul ahmed nerdesin sen
Canan hicap perde gülşen
*

ahi kul ahmed

21 Ekim 2011
Okunma
bosluk
  • Page 2 of 2
  • <
  • 1
  • 2
kırşehir Son Yazılar FriendFeed

Dili Seç

cami alttan ısıtma
halı altı ısıtma
cami ısıtma
cami ısıtma