ahilik,ahi,ahi evran,islam,aşıkpaşa,kırşehir,ahmedi gülşehri,selçuklu,osmanlı,insan,güzel ahlak

AYDIN ENTELLEKTÜEL KİMDİR SOHBETİ


Popüler Aramalar

Finansal Sermayeden daha önemli entelektüel sermayesi güçlü olan toplumlar bilgi toplumu oluyor. Uzanların yazılımını “objektif” adlı Hintli firma yapmış. Fakat üçkağıtla..

“İnsan zübde-i alemdir”  Allah hiçbir yere sığmamış, insanın gönlüne sığmıştır.

Yahya Kemale sormuşlar.

Viyana’ya nasıl gittik? “Mesnevi okuyarak gittik” demiş. Finansal sermaye önde olmamalı. İç dünyanın mamur olması gerek.

Aydın; varolan ideolojilerin etrafındaki fikirleri savunur. Entelektüel ise; bunu aşar, üretip katkı yapar.

Liberal biri var olanı eleştirir ve yeniden üretirse entelektüel olur.

Liberalin içinde kalıyorsa aydındır.

Akademisyen entelektüel olmalı. Yaşadığın dünya ile alakalı olmalısınız. Çok iyi tarih, mezheb bilmek fayda vermez. Onu günümüze taşımalıdır.

İman nedir, ya günümüzde nasıl tanımlanır? Sekülerleşme nasıl bir iman zafiyeti ortaya koymaktadır. Buna çözüm üretebilmeli. İlahiyatçıların büyük bir zaafı var bu konuda.

Üretim, tüketim içindir. Tüketim amir, o halde  üretim tüketimin emrine girmiştir. Tersi olmalı. “arz talebi belirliyor”

Veren el olmak için üreten olmak gerek. Ufuk açıcı bilgi üretebilmek önemli.

Sabancı üniversiteyi ilk kurduğunda Şerif Mardin hocaya sormuş. Neler söylersiniz deyince Şerif Mardin hoca şöyle cevaplamış: “hocalar arasında bir iki sıra dışı uçuk birileri olsun” demiş.

Yeni bir boyut, doğruluk.

Şiir; güzel gerçektir.

Gerçek güzeldir denilir.

Hayatı kolaylaştırmak, sevdirmek amaç olmalı. Yunus bütün insanlığı aydınlatmış entelektüellerdendir. “Kavga için değil, sevi için geldim” diyor.

Günümüzde nefret, koruk üretiliyor.

İran, İslam dünyası hedef gösteriliyor.

Hıristiyan yöneticiler ve papazlar bu korkuları körüklüyor?

Korkuları atmak için İslam’ın yumuşak yüzü işlenmeli.  Entelektüel birisi insanı korumalı.

Bir insanı öldürmek,  bütün insanlığı öldürmek gibi, bir insanı yaşatmak da, bütün insanlığı yaşatmak gibi olmalı. Hayat kurtarmak amaç olmalı.

İntihar bombacılarının ruh hali incelenmeli. Terör olan yerde İslam olmaz. İslam olan yerde de terör olmaz. Cihadı bundan ayırmak gerek!. Entelektüel  yardımlaşma ortamını geliştirmek gerek.

Tüketmek için yaşamamalı. Arabanızdan daha kaliteli olamazsınız diyorlar.

Yanlış mesajlar bunlar. Reklam yasağı ya da sınırlaması önemli.

İç dünyayı zenginleştirmek gerek.

Hadis: “İç dünyası zenginse, dış dünyaya da yansır”.

Entellektüellik için muhalefet her şeye olursa bu kolay bir entelektüellik olur.

Var olanı iyi anlamak gerek ki, sonra karşı çıkabilsin. Anlama-savunma-karşı çıkma =aydın

Entellektüelde fazlası olmalı= üretmek.

Nihayetinde fikir doğacaktır. Eleştiri ile üretim gerek. Aydın olmadan entelektüel olunamaz. Önce öğrenecek, sonra aşacaksın.

Entelektüel ne yapar:

Problemleri çağın ve yerelin üzerinde söyleyip, çözüm üretebilmelidir.

Örneğin; Gelir dağılımı, ahlaki tefessür, açlık, sosyal problemler, suç, boşanma hakkında hem konuşmalı ve hem de çözüm üretmelidir.

Bazı ülkede bazı ahlaksızlıklar konuşulamıyor bile. Örgüt hastalıklarını, örneğin bıçak parasını söyleyebilmeli.

Demokratikleşme konusunda fikri olmalı. Entelektüel, akademisyenin üstünde olmalı. Millete rehberlik edebilmeli. Ulumadır halka yol gösteren.

Eskiden halkın sorunu ile dinin sorunu aynıydı. Şimdi öyle değil.

Görmediğime, denemediğime, inanmam diyor.

Aklın, bilimin her şeyi çözeceğine inanıyor.

Böylece her şey savaşa gidiyor.

Bir fıkıhcı sekülerleşmeyi tartışabilmelidir.

Olaylara dini oturtmaya çalışırsan basit bir fetvacı olursun.

Adın her şeyi biliyor?

Entelektüel bir alanda biliyor. Diğer alanlarda da bazı şeyleri biliyor olmalı ki üretebilsin. (Uzmanlaşmanın köreltici etkisinden kurtulabilmeli)(müctehid imamlar bütün dini ve dünyevi ilimleri tahsil ederlerdi)

Hazreti Geogle en büyük üniversite oldu.

Yunus, Mevlana, Gazali bir şey arzetmiş ve toplumdan karşılık bulmuş.

Mevlana “Eski şeyleri satmanın zamanı geçti. Şimdi yeni şeyler söyleme zamanı. Biz yeni şeyler satıyoruz. Biz adem oğluyuz. 72 dil bizdedir” diyor.

İki üç dil bilmek için çalışmalı. Bir dil öğretemiyoruz.

Entelektüel sermaye gerek.

Dini yaymak da küfrü yaymak da kolaylaştı. Çok çaba ve bilgiyi işlemek gerek. Kültür kanalları çok olmalı.

Entellektüel, karşı olması gerekene karşı olan kişidir.

Entelektüel kalıplara girmeli mi? Entelektüel, çıkış beklediğimiz insanlardır. Yeni düşüncelere ulaşmak entellektüel ile olur. Entelektüelde belli nakaratlar olmamalı. Var olan sloganın ötesine geçmeli ve temellendirmeli. Felsefesi ve teolojik bir bağlantısı olmalı. Bilgiden, düşünce olmalı ki fikir çıksın.

Ürütmede esas.

1- Endişe (müslüman kendi geleceğinden emin değildir.) Dünya ve ahiret endişeli olmalı. Dünyadaki probleme bana  ne diyemez. Benim işim var diyemez. Bu insanlığın bittiği yerdir. Yangını fikirse fikirle söndürmeli, fakirlikse parayla söndürmeli

Fikir yumuş oğlanıdır diyor. Düşünce ve emri.

Bu ahı vah aşk donudur.

Tahta oturan han ne imiş.

(yani gerçek sultan gerçek aşk imiş)

Endişe düşüncenin tetikleyicisidir.

Birikimi

1-     Zemininiz kendimizi tanımak olmalı

2-     Problemlerin kaynağı (modern dünya)

Necip Fazıl/ Konferansa gelenlere karizmayı takdir edenler ama samimiyetin arkasından giderler dermiş.

Çarıklı erkan =  halk erkanı. Bunlar seçimlerde gösterdiği seçme başarısına sahip insanlara denir.

Entellektüel – samimiyet ilişkisi

Söylediğine inanmalı.

İnandığını söylemeli.

Toplumun bozulmasında yönetenlerin yoldan çıkması etkendir.

Yönetenlerin yoldan çıkmasında aydınların yoldan çıkması etkilidir.

Aydınların yoldan çıkması ise makam ve paradan dolayı olur.

İnanılanın aşkla yapılabilenleri önemli.

Eylemle = düşünceyle bütünleştirmek gerek.

Samimiyet en büyük güç, en büyük kaynak.

Dağ zirveleri birbirini görürler. Onun için çatışmazlar. Yardımlaşırlar.

Sadece bilgi değil. Sezgi ve ilham, görünmeyen dünya da önemli.

Yunus;  Ölen beden imiş, ruhlar ölmez diyor.

Sevdiklerinden verenlerdir onlar.

Gül alırlar, gül satarlar, gülü gülle tartarlar.

Güzelliğin,

Dürüstlüğün,

İyiliğin,

Alınıp satıldığı bir dünya olmalı.

Bu gönül dünyasıdır.

Aydın, iğneyi de çuvaldızı da başkasına batırandır.

Entellektüel iğneyi kendine batırabilendir.

Cümleler doğrudur doru isen

Doğruluk bulunmaz sen eğri isen

Herkesi veli bilirseniz bu güzel olur.

Bir alim bundan zarar girmedim diyor.

Su-i zanda isabet etmektense,

Hüsn-ü zanda yanılmak daha iyidir.

Hiçbir elektronik ilişki insan sıcaklığını taşıyamaz.

Balık gölüne göre büyür.

Balığı öldüren neler var.

fikir hürriyeti.

Düşünce=düşünce hürriyetidir. İfadenin alanı

En büyük engeller, prangalar, tabular var. neler var neler?

Şunlar konuşulabilir, şunlar konuşulamaz demek yanlış. Sapıtan, hakikatin tezahürüne yardım eder. Yanlış olmalı ki doğru ortaya çıksın. Aristo, Sokrat, Platon zamanında ne vardı ki bu kadar etkiliyor, sırrı ne?

En önemli şey; düşünceye ve düşünmeye önem veriliyor. Onlar en önde.

Üniversitelerde ilahiyat, felsefe, tarih sürünüyor.

Tıp çok karlı. Kolay olan radyolojiyi tercih ediyor. Düşünce para getirmiyor.

“Gaye hedef olmazsa, insan kendi benliği etrafında döner.”

Adam gibi konuşur,

Adam gibi düşünce.

Düşüncelerin serüveni-ESER

Batı düşüncesi, Platon’a düşülmüş bir dipnot gibidir.

Ya yaratılışta kardeşleriz

Ya inanışta kardeşleriz.

İki gün eşit olmamalı. Üretkenlikte ileride olmak gerek.

Marks; “çatışma olmadan gelişme olma demiş.”

Biz demeliyiz ki “yarışma olmadan gelişme olmaz”

Entelektüel toplumdan ne alıyor ne veriyor bu önemli. Aldığından çok verebilmeli. Hayırda yarışma, rekabetsiz bir yarışma. Güneşin karşısında dururken bir kişi ile iki kişi fark etmez, birbirini etkilemez.

Nimet : Zahiri nimet, batını nimet. Bayrama yaklaştıkça sevinç artar. İnşirah: rahatlama, bakmakla nimet olur, sevinç artar,

…………..la tuhsuha = Allah’ın nimetlerini sayamazsınız.

Allah kalbe neler gösteriyor ki, Allahu Ekber diyoruz = Kudreti ve ilmi her şeyin fevkindedir. O korktuğunuz her şeyden daha büyüktür. Beşerin haşrı ve neşri bir tek nefsin haşri gibi ona kolay gelir.

İnsan hem cezbediliyor hem de kamçılanıyor. Allahı bulması için ….. Allah’ı bulamadığında her şey ona bela oluyor. İnsanın korkusu yalnızlıktan geliyor. Sonsuz ve sınırsız bir varlık içinde yalnızlık çekiyor. İnsan bu kadar varlık içinde, görünüşte yalnız değil, fakat ruhen yalnız. Herkesi menfaat için kendine yaklaşıyor biliyor. İnsan üç haslet içinde olur, inanınca;

-         Teselli

-         Kuvvet ve maksat

-         Nimetin devam etme arzusu

Bu yalnızlığa karşı Allahu Ekber demek nefes aldırıyor.

Namazın hakikatini tercüme için;     

-         Süphanallah

-         Elhamdülillah

-         Allahu Ekber

Heybet-i Rububiyet ancak Allahu Ekber ile teselli edilebilir. Kalbe açılanların dile açılması zor. Bütün tecelliler Allahu Ekberde. Kainatın ibadetini göremeyince insan boğuluyor. Allahu Ekber ile kainatın ibadetini tanıyor ve rahatlıyor.

Allahu Ekber ile ruhu istila eden hayret verici sualler cevaplanıyor. Allahu Ekber ahiret ile ilgili suali de cevaplıyor. Ahireti bilmeyen için akıl azap aleti olur. Ahirete  göre yaşamadığında ( dünyevileştiğinde) akıl müminide sıkıştırır. İnsanda vesvese bitmez.  Ondan Allaha sığınarak faydalanmayı bilmeli.

Namazdan sonra 150 defa Elhamdülillah deyince cennetteki nimetleri tatmış olur. Evdeki eşyalarda ebedi saadete ilişkin kullanılmazsa onlarda insanı sıkar.

-         Suphanallah

-         Elhamdülillah

-         Allahu Ekber

Erkanı imaniyenin hakikatıdırlar.  Kuran hakikatlerinin gerçeğidirler. Kuran, iman ve namazın çekirdekleridirler. Güneşin etrafındaki üçüncü gezegene kadar ulaşan büyüklükte yıldızlar var. Uzayın dehşet büyüklüklerinden sükûnet suphanallah ile bulunur. Elhamdülillah dediğinde nimetin devamı da istenmiş oluyor. Yani bu dünyadaki nimetler de cennettekilerin taklidi gibi. Bu yüzden elhamdülillah ile cennet teki nimetler de istenmiş oluyor.

Hukuka riayet, şirkten sonra anne baba hakkında olur. İsra süresinde “öf bile deme” buyuruluyor ve  akraba ve yakınlarını sevindiren, kendi kalbini sevindirir aslında.

Bizim sıkıntımız, diğer insanların sıkıntısının kalkmasına bağlanmış Allah, dünyayı esmai hüsna ile doldurur. Bundan insan istifa eder. Asıl Allah’tır fakat halifesi ise insandır. 

Mükerrem, misafirdir. İnsanın tezahürü Rububiyete karşı kulluktur.

Bu tezahür cemaatle kılınan namazda ve hac’da bulunur. Allahu Ekber diyen insanlar toptan deyince arz, insan gibi olur. Bu durum berzah alemine ulaşır.

Onun ilmi büyüktür. Hiç kimse onun gücünden kaçamaz. Kudreti her şeye yeter. 5 milyon hacının Allahu Ekber kelamı O’nun külli tecellisine bir mukabeledir.

İki tür insan doymayı bilmez.

-         İlim talep eden

-         Mal talep eden (Hadis)

Kul secdeden daha üstün hiçbir şey ile Allah’a yaklaşamaz. Cilt I, 407 (İhya)

Herkes yetkileri oranında davranıyor. Rüşvet veren hapiste, fakat Yargıtay’daki üye dışarda. Duyulması veya hapse gönderilmesi kurulu yıpratır diye bakılıyor. Bu yanlış bir tutum. Duyulmasın diyerek mi örgütü koruruz. Yoksa en ağır cezayı vererek mi koruruz.

Bu aidiyet duygusuna göre hareket etme hastalığıdır. Kaç kişi cemaat liderinin rüşvet yiyeceğine ya da zina yapabileceğine inanır?

Toplumsal yapı inşa edilirken tüketim kültürü gelişsin ki üretimde artsın, şirketler palazlansın diye düşünülüyor. En güçlü ülke en çok tüketen ülke. Ölçü tuvalet kağıdı. Kapitalizmde tüketimi sorgulamak yanlış. Mabetleri, AVM’lerdir.  Ankara’da AVM 50 tane oldu. İslam’da toplumsal örgütlemede ibadet merkezli yapı- cami ve medrese var.

Allah katında dua ve niyet var. Aç doyur, sevap falan. Kapitalist de kazanma niyetiyle doyuruyor. Zekat ve sadakada verilen para nedeniyle değil, Allah’ın emri doğrultusunda o malı dağıttığımız için bir anlam kazanıyor. Aynı parayı riya ile dağıttığında haram oluyor fakat yine dağıtan var ve karın doyuyor.

Dağıtma, üretme, tüketme eylemi başlı başına değerlendirildiğinde bir anlamı yok.

İslam’da tasarruf merkezi yok. Hayır şer, bereket merkezi var. Süleyman a.s. serveti artmış. Bunlar tasarrufla açıklanacak şeyler değil.

Disiplin cezaları etkin değil. Örneğin muhasebeciler odası, meslekten atma, dışlama gibi bir ceza vermiyor. Suçun üstü örtülüyor.

Afganistanlılar,  Sovyetler varken birlik içinde ve cihad ediyorlardı. Ama şimdi birbirine giriyor. Bunun tohumları daha önce atılmıştı.

Doğru yanlıştan önce grup içi aidiyet sorgulanıyor.

Bıçak parasını doktor doktorun yanında alırsa ona hoş bakıyor. Rüşveti yargı mensubu almışsa “ulan pezevenk” diyor. Grup içi hoş, grup dışı kötü görülüyor.

Ortak düşman çok ciddi bir birlik yaratıyor. Bu kaybolduğu zaman birbirine giriyor millet. Günümüzde rızka haram karıştığı için iki hurmayla oruç tutulmaz diyorlar.

Organizasyon davranışları

Bizim kastettiğimiz örgütsel değil toplumsal. Toplumsal eğitimin gerektiği müslümansa müslüman eğitimi almıyor.

Batıda örgütsel davranışlar = başarıya odaklı. Bunu iktisadi modele dönüştürüyor ve şirketlerde uyguluyor. Furkan yok, doğru yanlış kaygısı yok. Başarı ve iktisadi işletmenin devamı kaygısı var.

Temel değerlendirme kriteri kişide yok. Fakat bu örgüte yansıyor. Hesap Uzmanında yetiştirilme döneminde liyakat var fakat ilerleyen zamanda yanlışa bulaşan baskı altına alacak doğru mekanizmalar yok.

Eğitim Fakültesi ile görüşülebilir. Okul karneleri incelenmeli. Sosyologla konuşulmalı. Anket formu hazırlanmalı. İnsanlar iyilikte, bilginin paylaşımından, sohbete, maddi yardımlaşmaya, güzel ifadelere, saygı ve sevgiye kadar ulaşmalı. Olumsuzluk hiç yer almamalı. Sui zanda isabet etmektense hüsni zanda yanılmak tercih edilmeli.

Hesap Uzmanının başarısı sınav notu ile değerleniyor. Raporları bulunan fark çeşidi ve hukuka uygunluğu ile değerleniyor. Bunlar güzel fakat matrah farkının oluşumundaki yöntemlerin adil olup olmadığı sorgulanmıyor, yeterli delil araştırması var mı yokmu bakılmıyor.

Hesap Uzmanları promosyonu içinde bir ankete (sosyologla konuşup) yol verilmeli ve promosyonda (en iyi kişi) seçilmesi gelenek haline gelmeli hatta bu yönetmeliğe girmeli ve % 10 gibi bir ağırlığı olmalı ita amirleri hasis davranmamalı. Fikir üretimi ödüllenmeli.

Başarıyı denetime teslim etmek de tam doğru olmayabilir. Denetim gerekli fakat başarıya da ödül verilmeli diyebilmeli. İki taraflı bir denetleme olmalı. Performansı ita amiri ölçmeli, denetim sonucu da iki yönlü olmalı.

Bir tam incelemeden başarıyla çıkan bir işletme de ödül alabilmeli, idare bu cesareti gösterebilmeli. Sadece usulsüzlükle çıkan da ödül alabilmeli.

Bir Hesap Uzmanı nasıl olmalı diye bir makale oluşturulabilir.

Vergi oran ve dilimlerini gelir ihtiyacı belirliyor. Geliri de gider belirliyor. Bu yüzden Kamu Harcaması kavramı yeniden tanımlanmalı. Devlet küçülmeli, Askeri ve bürokratik harcamalara sınır getirilmeli.

Bütçe hazırlama tekniği değişmeli, bir önceki yıl kavramına bir sonraki yılı belirlemesi önlenmeli. Harcayan değil tasarruf eden ita amirine parasal ödül verilmeli. Şu anki sistemde çok harcayan, artırmayan ödüllenmiş  oluyor. Bu sistem sorgulanmalıdır. Yalnız artıran değil verimlilik, sosyal fayda, tasarruf, ucuz maliyet ve benzeri kavramlar ödüllendirilmeli. 657 değişmeli ya da çok iyi işletilmeli.

AYDIN ENTELLEKTÜEL KİMDİR SOHBETİ ile Benzer Yazılar:

2 Kasım 2011 Saat : 10:06

“AYDIN ENTELLEKTÜEL KİMDİR SOHBETİ” için 1 Yorum

  1. Emmett Tamaro diyor ki:

    I simply want to say I’m beginner to blogging and site-building and honestly loved this web site. Probably I’m likely to bookmark your website . You really come with great articles. Thanks for sharing your website page.

AYDIN ENTELLEKTÜEL KİMDİR SOHBETİ Yazısı için Leave a Reply to Emmett Tamaro

kırşehir Son Yazılar FriendFeed

Dili Seç

cami alttan ısıtma
halı altı ısıtma
cami ısıtma
cami ısıtma